GÜNEY KORE - BUSAN

 MART - 2024

Bu yılki ikinci gezimizi, önceki gezimizdeki (Tunus ve Cezayir) gibi eşimle birlikte yaptık. Önce Dubai, sonra Bali, daha sonra Hong Kong ve son durağımız da Güney Kore oldu. 

Seyahatimizi yazmaya bu sefer sondan başladım. Belki daha taze olduğu için.

Hong Kong gezimizden sonra, oradan uçakla sabah erken saatlerde Güney Kore başkenti Seul İncheon Havaalanına geldik. Havaalanında karşılaştığımız iki T.H.Kuvvetleri mensubu biri İHA'cı (erkek) diğeri de F16 pilotu (kadın) olan evli iki gençle karşılaştık. Özellikle ufak tefek olan kadının F16 pilotu olmasına oldukça şaşırdım doğrusu.

Onların da yardımıyla metro bileti aldık biz Seul'e giderken, onlar Türkiye'ye dönmek için Gimpo havaalanın metro durağında indiler. Kısa süren birlikte yolculuğumuz sırasında onlardan oldukça yararlı bilgiler edindik, kendilerine teşekkür ediyorum. 

Metro ile Seul merkez istasyona varış yaklaşık 1 saat 30 dakika sürüyor. Seul Merkez İstasyonundan hızlı trenle 2 saat 30 dakika süren yolculukla Busan'a vardık. Otelimiz Kore'nin tatil bölgesi olan Haeundae semtindeydi. Güzel ve büyük plajları olan bir bölgeydi burası ama henüz yaz ayları olmadığı için oldukça sakindi. 

İlk gün yorucu yolculuk nedeniyle dinlenmekle geçti.

Birleşmiş Milletler Kore Anıtsal Mezarlığı;


Busan'daki ikinci günümüzde Kore Savaşı anısına düzenlenmiş Birleşmiş Milletler Kore Anıtsal Mezarlığını ziyarete gittik. Buradaki yazılarda Türkiye'yi savaşa sokan ABD'nin 40, bizim ise 462 şehidimiz olduğunu okuduk. Ancak buradaki Şehitlikte en fazla Türk askerlerinin mezarları vardı.

Şehitlikte 20-21 yaşlarındaki genç askerlerin mezar taşlarındaki yazıları okurken, duygusal anlar yaşadık. Onlar oraya ne yazık ki kendi vatanları için değil, emperyalist ABD'nin çıkarları için gönderilmişlerdi. Orada sadece genç er ve erbaş değil aynı zamanda komutanlarının da mezarları bulunuyordu.

Orada her gün saat 10.00 da Birleşmiş Milletler bayrağı göndere çekilip, saat 16.00 da da gönderden indiriliyor. Biz de 16.00 daki töreni yerinde izledik.

Tören Salonu;

Şehitliğin içinde bulunan Tören Salonunda da Kore Savaş'ını anlatan bir Türkçe video izledik. Video bu savaşa katılmış olan ülkelerin kendi dillerinden hazırlanmış. Oradaki bir kumanda dan  dil seçenekleriyle seçilebiliyordu.

Mezarlıkta ayrıca, Anı Salonu, Daunt Su Yolu, Anma Duvarı, BM Kuvvetleri Anıtı, Anı Salonu  ve Meçhul Asker Yolu bulunuyordu.

Kore ve Japonya'da baharın gelmesiyle birlikte SAKURA dönemi de başlıyor. Ağaçlarda açan bahar çiçekleri çok güzel görüntülere yol açıyor. Ancak havaların erken ısınmasıyla açan bu çiçekler, havanın tekrar soğumasıyla solmuştu ama bir kaç ağaçta bu güzelliği görebildik bu mezarlıkta.

Busan Müzesi;


Daha sonra mezarlığın hemen yanında bulunan Busan Müzesini de gezdik. Burada ilk çağdan beri gelen tarihi süreci anlatan ve Kore Savaşını anlatan çok çeşitli belge, resim, fotoğraf, heykel vs. bulunuyordu. 


Fish Market;

Buradan iki blog'da (bloglardan biri diğerinden neredeyse copy paste yapmıştı) okuduğum Fish Market'e gittik. Bloglarda Busan'da gezilip görülmesi gereken önemli yerler diye iki blogda da aynı yazıyı okuyunca merak etmiştim doğrusu ama Fish Market'e varınca bizim balıkçı tezgahlarından çok farklı bir şey görmedim, tek fark balıkların çoğunluğunun canlı olmasıydı. Üstelik buraya varmak için de baya zaman harcadık.


Zaten akşam olmuştu ve karnımız da acıkmıştı, tezgahtan iki farklı cins balık aldık. Balıkçı bizi hemen karşısındaki binanın en üst katına yönlendirdi. Burada bulunan biraz salaş lokantada bunları pişirterek yedik. Balığı da birçok meze çeşidi ile servis ettiler. Çok lezzetli ve değişik aromalı bu meze ve balıkları afiyetle yedik.


Gukje Market;

Buradan Gukje Markete doğru yürüdük. Yol üzerinde karşıma çıkan eski arkadaşımla merhabalaşıp biraz sohbet ettik.)))

Artık hem akşam olmuştu hem de yorulmuştuk. Buradan yine metro ile buradan otelimize döndük.

Lotte World Adventure Busan;


Ertesi gün otobüs ile oldukça ilginç bulduğumuz Lotte World Adventure Busan'a gittik. Burası bir nevi Disneyland gibiydi ve  burasını gezip, eğlenmek için en az iki gün gerekirdi. Zaten tarifesinde de bir veya iki gün seçeneği de bulunuyordu. Bizim de Busan için ayırdığımız son gündü dolayısıyla, sadece dışarıdan fotoğraflarını çekmekle yetindik.

Buranın hemen yanındaki Mall'da biraz dinlenip programımızda bulunan diğer yerlere gitmemiz gerekti.

Haeundae Plajı;


Buradan yazın oldukça keyifli olduğunu düşündüğüm otelimizin hemen önündeki Haeundae plajına geldik. Hava o kadar soğuk ve rüzgarlıydı ki, sadece kumlar üzerinde yürüyüp fotoğraf çekilebildik. 


Bu bölgede bulunan plajlar nedeniyle Haeundae, Kore'nin Rivierası gibi. Yerli ve yabancı turistlerin göz bebeği olan bir bölge burası. Yazın tatil için güzel bir yer olduğunu düşünüyorum.


Yolda ilerlerken ulusal giysiler içinde gördüğümüz şirin Koreli bebek ve annesini de, izin alarak fotoğrafladık.

Haeundae Mipo ;


Plajın bir ucunda bulunan Haeundae Mipo adında Blue Line Parkı gezmek için burası için özel yapılmış trene bindik. Bu tren ile 4,8 km. ve tamamen deniz kıyısında ve yüksekten yaptığımız yolculuk sırasında pek çok güzel manzaralar gördük. Biraz geç vakte kalmamız nedeniyle, her yeri gündüz gözüyle tam görememiş olduk. 


Burada KAPSÜL adını verdikleri küçük trenler de vardı ama bizim geç kalmamız nedeniyle bunlarda kapanmıştı onlara da binemedik, oysa tercihimiz bunlar olacaktı.


Yol boyunca ahşaptan yapılmış yolda da insanlar yürüyüş yapıyorlardı. Güzergah üzerinde bulunan duraklarda inip orayı gezip tekrar trene binilebiliyordu. Dediğim gibi geç kalışımız ve havanın soğuk olması nedeniyle biz duraklarda inmedik.


Vardığımız Songjeong istasyonunda da güzel bir plaj bulunuyordu. Ayrıca burada güzel bir tapınak da vardı ama ona da gidemedik.


Dönüşte akşam çökmeye başlayınca güzel manzaralara da şahit olduk. Vaktimiz yetmediği için gidemediğimiz Gwangalli Köprüsü'nü de uzakta fotoğraflamış olduk.


Kore'nin en önemli restoranları, mangal restoranları. Bu gece bu restoranlardan birine gidip Kore bifteği yemeyi planlamıştım. Yine otelimiz yakın bir restorana gidip, hayatımda yediğim en lezzetli bifteği yemiş oldum. 

Fotoğraftaki biftek, biraz pahalı olmakla birlikte Kore'nin en lezzetli bifteği. Gidenler bu bifteği tatmadan dönmeyin derim.

Yarın Yolumuz başkent Seul'e 

İYİ YOLCULUKLAR

Hiç yorum yok: