TAYLAND - KOH SAMUİ

  Şubat 2016

Phan Nga'dan yola çıkıp Koh Samui'ye gitmeyi hedefliyoruz bugün. Öncelikle Surat Thani'ye otobüsle ve oradan feribotla Samui adasına geçeceğiz.  Bir gün önce Sayan Tur sahibine, otobüs biletini bugünden almama gerek var mı diye sormuştum, o da bana gerek yok demişti. Sabah otobüs terminaline gelince öğleden sonraya kadar bilet kalmadığını söylüyor orada çalışan. Yol üzerinde başka bir şehir var, oraya var mı diye soruyorum var diyor ve biletleri alıyoruz. Yolda giderken dağlık bir bölgeden geçmemiz gerekirken, levhalarda hep plaj isimleri okuyorum. Elimdeki haritadan da takip ederek, farklı bir yöne gittiğimizi görüyorum. Sonunda bir şehre varıyoruz ve terminalde bizim otobüsün muavini bana bir yeri işaret ederek oradan Surat Hani'ye gidebilirsiniz diyor. Bana yalan söylediklerini ve bu şehre değil başka bir şehre gitmemiz gerektiğini söylüyorum. Sonunda polise şikayetçi oluyorum. Ben bağıra çağıra tartışıyorum ve adamlar hep alttan almaya çalışıyorlar. Sonunda paramızın bir bölümünü iade ediyorlar ama çok vakit kaybediyoruz bu yüzden.

Tayland'da daha önce de yazmıştım, ulaşım ve turizm sektöründe çok sayıda sahtekar var, gideceklere uyarım olsun, çok dikkatli olunuz.


Sonunda Surat Hani'ye ve oradan da feribotla Koh Samui'ye varıyoruz. Ama bugün ulaşımda karşılaştığımız sıkıntılar nedeniyle, geç vakitte gelebiliyoruz adaya. Adada kalacağımız otel limandan yaklaşık 45 dakikalık bir mesafede. Burada da yine uyanık taksicilerle uğraşmak zorunda kalıyoruz çünkü hedefleri bizi kazıklamak. Sonunda bir minibüs ile otele varıyoruz.


Oteli gelmeden önce internetten rezerve etmiştim. Otelimiz tam da eğlence merkezinin göbeğinde ve Chaweng plajına çok yakın bir yerde. Bu bir yerde şans iken bir yerde de şanssızlık ta tabii. Çünkü geceleri geç saatlere kadar müzik sesi ve gürültü hiç eksik olmuyor.


Chaweng Plajı oldukça uzun ve güzel. Burada denize girip güneşleniyoruz. Plajın hemen arkasında masajcılar bulunuyor ve orada ben masaj da yaptırıyorum.


Plajda mısır, deniz ürünleri kızartıp satan kadınların oldukça çok sayıda müşterisi var. Biz de onlardan tavuk şiş alarak yedik ve oldukça lezzetliydi.



Koh Samui Moon Party'leriyle ünlü bir ada. Buraya gelmişken gitmemezlik olur mu? Elbette olmaz ve ikinci gecemizde "dayımı uyutarak" )) Nurşen ile partiye gidiyoruz. Nurşen bu gece oldukça keyifli ve müzik eşliğinde dans ederek birasını yudumluyor. Ateş ile gösteri yapanlarla da dans etmeyi ihmal etmiyor tabii ki " çılgın babaanne". :)


Ateşçi çocuk benim de yanıma geliyor, az daha yakacaktı beni kerata. :)

Kamboçya'dan kara yoluyla Tayland'a giriş yapmıştık ve bu nedenle 15 gün vize vermişler. Yeşil pasaportlarımız olduğu için orada 3 ay kalabilirdik aslında ama görevli dikkat etmedi ya da bilmediğinden bu durum ortaya çıktı. Daha sonra bu durumu farkettik ve Samui'de immigration bürosuna gidip durumu düzeltmek istedik. Durumu görevliye anlatmaya çalıştım, yeşil pasaporttan haberleri yok. Bana diplomatmısınız? diye sordu. Ben de başımla tasdik ederek hem de sözlü olarak evet dedim. Adam iki ülke arasında sorun çıkmasın diye hemen 3 ay uzatmamızı yapıyor. :)

Koh Samui büyükçe bir ada ve adanın çokça plajları var ama en güzeli bence Chaweng Beach. Burası tam bir eğlence ve dinlence merkezi. Özellikle gençler çok hitap eden bir yer. Ama yüreği de bizim gibi genç olanlara da hitap ediyor tabii ki. :)

Üçüncü günümüzde hava birden yağışa döndü. Kamboçya ve Tayland'da toplam 35 gün bulunduk ve ilk kez yağmurla karşılaştık. Artık Şubat ayının son günlerindeyiz ve Mart ayı itibariyle Muson yağmurları yağmaya başlayacak. Bu aydan itibaren hava soğumayacak ama yağışlar nedeniyle nem oranı da artacak ve bu durum yaşamı güçleştirecek. Denizin de tadı kalmıyor tabii ki bu hava nedeniyle.

Artık Bangkok'a dönme vakti. Yine geldiğimiz yolun tersine önce limana oradan feribota binerek Surat hani'ye gidiyoruz. Gece yarısı tren istasyonundan trene binerek Bangkok' a varıyoruz.

Bangkok'ta geçirdiğimiz 3 günden sonra ver elini memleket.......


İYİ SEYAHATLER









TAYLAND - PHANG NGA

Şubat - 2016

Krabi'den sonra yolumuz Phang Nga'ya.  Buraya gidiş sebebimiz, burada bulunan adacıklar ki bunların en ünlüsü James Bond Adası (Phing Kan Koh Tapu). Diğer gezeceğimiz Tham Lod Cave, Koh Panak, Koh Panyee. Bu kireç taşı kayalıkların ve mağaraların oluşturduğu bölgede 40 tan fazla ada ve adacık bulunuyor.

Phang Nga'ya ilk indiğimizde bizi karşılayan ve bize çok yardımcı olan, Sayan Tour'dan ertesi gün için bu adacık ve kayalıkları kapsayan turu satın alıyoruz. Turun sahibi bizi kalacağımız Thaweesuk otele aracıyla da götürüyor. Rezervasyonu daha önce yaptığımız bu otelin müdürü güleç yüzlü ve yardımsever biri.


Sabah turun sahibi kaldığımız otelden bizi alıyor ve limana götürüyor. Burada biz üç kişi, bir Alman karı - koca ve bir de ülkesini sormadığımız genç bir yabancı erkek ile 6 kişilik bir gurup olarak tekneyle yola çıkıyoruz.


Denize varıncaya kadar olan yol boyunca, tam tropikal bir nehir ve bataklık içinde Mangrov ormanlarını ve bitki örtüsünü gözlemliyoruz, oldukça ilginç.


Denize vardıktan sonraki ilk durağımız  Tham Lod Cave. Burası sarkıt ve dikitlerden oluşmuş bir kireçtaşı mağarası.. Burada dolaşıp resim çekilip teknemize dönüyoruz.



Körfez içinde bulunan denizden adeta fışkırmış bir çok ilginç kayalıkları izleyerek yola devam ediyoruz.


 Yol boyunca böyle ilginç yelkenliler, tekneler de görüyoruz.


imdi yolumuz üzerinde Koh Panak var.  Burada çoğunluğunu Çin'lilerin oluşturduğu kano yapanlar var. Sakin bir deniz ve kano için oldukça uygun bir mekan.


Burada öğle yemeğimizi, turun hazırlamış olduğu kumanyalar ile hallediyoruz. Günün denize girme molasının verildiği tek yer de burası. Daha önce bulunduğumuz bembeyaz kumlar ve turkuaz renkli sular ne yazık ki burada yok.


Şimdi yolumuzun üzerinde James Bond Adası olarak bilinen ve gerçek adı Phing Kan Koh Tapu var. Bu adacık buranın en ünlü adacığı. Sebebi ise, 1974 yılında çekilen The Man With Golden Gun James Bond filminin bir sahnesinde burası kullanılmış ve o nedenle ün kazanmış. Şimdi oldukça çok sayıda yabancıyı buraya çeken bir taş parçası durumunda.

Girişi de ücretli olan bu adanın etrafında tur atarak izliyoruz. Oldukça çok sayıda yabancı bu sırada adayı ziyaret ediyor içeride tam bir keşmekeş görüntüsü var. Ada küçük ve ziyaretçi sayısı çok olunca durum da böyle oluyor.


Adanın etrafında dolaşırken kapak sayfası pozu ile fotoğraf çekilmek istiyorum ama o tek yabancı erkeğin yerini değiştirmek istememesi ve huysuz davranışları nedeniyle bunu başaramıyoruz.



Günün son durağı Koh Panyee. Burası Endonezya'dan Tayland'a göç etmiş olan Müslümanların yaşadığı bir ada. yerleşim adanın bir kısmında toprak üzerindeyken, bir kısmında ise ahşap veya beton ayaklar üzerine kurulmuş. Burada genellikler turistik eşya satan dükkanlar ve restoranlar bulunuyor. Adanın en görkemli yapısı da camisi.

Günün sonunda bütün bir gün kayalık ve adacıklardan oluşan bir yapı içinde dolaştık ve gerçekten görülmesi gereken bir yer mi? diye düşünüyorum. Bu turdaki en önemli mekan James Bond adasında bulunan, altı ince üste doğru genişleyen bir taş parçası.Çok sayıda turistin buraya gelmesine neden olan işte bu taş ve yaklaşık 40 m. yükseklikte ama adı James Bond olunca ilgiyi çekiyor.

Bana sorarsanız bu tur Tayland'ın olmazsa , "olur"u bir tur derim.

                                         
Tayland seyahatimizin KOH SAMUİ bölümünü okumak için tıklayınız....


İYİ SEYAHATLER