TAYLAND - KRABİ

Şubat 2016   

Phuket'ten otobüs ile yola çıkarak, Krabi'ye varıyoruz. Burada önceden rezervasyon yaptığımız otelimize gelip bir süre dinlendikten sonra, şehri dolaşıyoruz. Burası küçük ve pek bir özelliği olmayan bir yer. Buraya gelişimizdeki esas amacımız yarın Tup Island, Koh Kai, Koh KaiChicken Island ), Koh Poda adalarını ve Phra Nang Beach and Cave' i gezmek. Koh, Tay dilinde ada demek.


Şehirde küçük bir tur attıktan sonra, bir turizm firmasından bu turu alıyoruz. Gideceklere tavsiyem, birden çok tur firmasından fiyat alın çünkü, aynı tur olmasına karşın, aralarında çok fiyat aralıkları var.


Kahvaltıyı takiben bizi otelimizden alıyorlar. Bu kez hızlı bot ile değil oraya özel tekne ile bu turu yapacağız. Tekne turumuzun başlangıç yeri Ao Nang. Burası da uzun bir plajı olan turistik bir yerleşim.

Buraya gelmeden önce bilgi sahibi olmadığım için Krabi merkezinde kalmayı planladım ancak bu bölgeye gidecek olanlara tavsiyem konaklamanızı Ao Nang'da yapmanızdır. Bir de Koh Phi Phi' ye Phuket'ten gitmiştik, ama buradan gitmek daha ekonomik onu da hatırlatmış olayım.


Biz daha küçük bir tekne ile gideceğimizi beklerken büyük bir tekne ile yola çıkıyoruz. Tavsiyem asla büyük tekne ile gitmeyiniz çünkü inip binmeler, ağır manevralar çok zaman kaybettiriyor.

TUP ISLAND





Kısa bir yolculuktan sonra bugünkü ilk durağımız olan adaya geliyoruz. Aslında buraya ada demekten ziyade kayalık demek daha doğru olur. Beyaz kumların birleştirdiği bu üç adet kayalıktan oluşan "ada", turkuaz renkli denizin içinde oldukça güzel görünüyor.


Buradaki mola sırasında denize girip güneşleniyoruz. Daha önceki yazılarımda bahsetmiştim, burada tatil yapan Çin'lilerden. İşte onlardan bir resim, elbiselerinin üzerine giydikleri can yelekleriyle, hatta bazısının kafasında maske ve şnorkel de oluyor, denize öylece giriyorlar. Oldukça ilginç bir görüntü oluşturuyorlar.

KOH KAİ ( CHİCKEN İSLAND ) :



Tup Island'dan hareket ederek Chicken Island'a yola çıkıyoruz. Chicken Island, adını adada bulunan bir taşın tavuk kafası şeklindeki görüntüsünden alıyor, resimde adaya adını veren taş.


Ada etrafında bir tur atıp, buranın kayalık bölümünde, turkuaz renkli sularda dalış yapıyoruz.


Burada da deniz altı manzarası mükemmel, insanın canı denizden çıkmak ve bu harika manzarayı bırakmak istemiyor. Maalesef su altı kameram olmadığı için bu güzellikleri fotoğraflayamadım.

KOH PODA :





Sıradaki ada, Poda. Burası da oldukça güzel ve daha büyük bir ada. Burada firmanın ikram ettiği, kumanyalarımızı yiyerek, yüksek ağaçların gölgesinde dinleniyoruz.


THAM PHRA NANG 





Günün son durağı, Phranang Beach ve Phranang Cave . Burası Krabi'nin Tayland körfezindeki en güney ucu. Büyükçe bir plaj ve plajın bir ucunda da bir mağara bulunuyor. Burada da denize girip, mağarayı geziyoruz.


Burada tırmanış yapan dağcılar için de uygun bir kaya bulunuyor. Resimde tırmananlar ve onları dikkatle izleyenler.

Artık bu günlük gezimizin sonuna geldik ve dönüş yolundayız.

Akşam yemeğimiz Krabi'deki bir balıkçı restoranı. Burada mangalda pişen iki çeşit balık ile karideslerimiz yiyoruz, oldukça lezzetliler.

Yarın yolumuz Phan Nga'ya

      
Tayland seyahatimizin PHANG NGA bölümünü okumak için tıklayınız..


İYİ SEYAHATLER

TAYLAND - PHUKET

Şubat 2016   

Bangkok'tan tren 10,5 saat süren yolculuğuyla Surat Thani'ye varıyoruz. Yataklı tren yolculuğu oldukça keyifli ve rahat. Böyle bir yolculuğu denemenizi öneririm.

Aldığımız ulaşım, bileti hem treni hem de otobüsü kapsadığından, Surat Thani istasyonunda bizi karşılıyorlar ve otobüse binerek yola çıkıyoruz. yaklaşık 4,5 saat süren otobüs yolculuğundan sonra nihayet Phuket Town'dayız. Otelimize yerleşip hemen dinlenmeye çekiliyoruz. Otelimizi yine Çin'liler doldurmuş, gürültüleri her yerdeki olduğu gibi burada da aynı. Kaldığımız otelde bize büyük odalar veriyorlar ve oldukça rahat ediyoruz ama sonradan farkediyoruz ki bazı eşyalarımızı ve paralarımızı burada çalmışlar.


Phuket'teki ilk gecemizde, Buda için düzenlenen çeşitli etkinlikleri izliyoruz. Sokaktan aldığımız kaşarlı midye ve istiridyeler oldukça lezzetli. Burada çeşitli noktalara sahneler kurulmuş ve her yaştan insanlar hünerlerini sergiliyor.



Ertesi gün yolumuz Nai Harn Beach. Yine kamyonetten bozma tahta oturaklı midibüse binerek Nai Harn Beach'e varıyoruz. Burası bembeyaz kumları ve Turkuaz rengi deniziyle, gerçekten çok güzel bir plaj.  Günümüzün önemli bir bölümünü burada denize girerek değerlendiriyoruz, artık vücudumuz yavaş yavaş renk değiştirmeye başladı.


Buradaki plajlarda bazı insanlar oldukça rahatlar resimde görüldüğü gibi.


Burada insanlar güneş ve denizin keyfini sürerken, bazı Tayland'lı kadınlar ekmeğini taştan çıkarırcasına, kıyıdaki taşlar üzerinde midye kabuklarını topluyordu. Adaletsiz dünya..!!


Buradan kiraladığımız bir tuk tuk ile ünlü izleme noktası View Point'e gidiyoruz. Yol üzerinde yine filler ve onların gösterilerini izleyip View Point'e varıyoruz.



Burada çeşitli noktalardan manzaralar oldukça güzel. Burada bir süre bu güzel manzaraları izledikten sonra Karon Beach'e gidiyoruz kiraladığımız tuk tuk ile. Yol üzerinde bazı plajlardan geçip, Karon Beach'e geliyoruz. Bu plajlar da elbette güzel bir plaj ama bence en güzeli Nai Harn Beach. Tekrar otele dönüp dinlenme zamanı.


Bugünkü programımız adalar turu. Bir gün önce anlaştığımız tur firmasının gönderdiği araç bizi otelimizden alıyor ve Phuket Pier'e gidiyoruz. Buradan sürat teknesiyle adalar turumuz başlıyor. Hava biraz rüzgarlı ve deniz de dalgalı olunca bütün gün dayak yiyerek bu turu gerçekleştiriyoruz.



İlk durağımız Khai İsland. Burası küçük bir ada ama mercan kayalıkları ve çeşitli renklerde balıklar çok önemli bir durak yapmış burasını. Ben tekneden verilen şnorkel ve maske ile dalış yapıyorum ve o harika deniz altı manzaralarını zevkle izliyorum. Bu arada bir kaç kırılmış mercan parçasını da hatıra olarak topluyorum, umarım çıkışta bir sorun yaratmazlar.


Şimdi sırada Viking Cave var. Burada da yine dalış yapıyoruz, harika deniz altı manzaraları ve çeşit çeşit renkteki balıkların arasında yüzüyoruz.


Burada bir süre yüzüp dalış yaptıktan sonra şimdi yolumuz Monkey Island. Burada yaşayan maymunlar insanlara alışmış, bırakın insanları cola'ya da oldukça alışmışlar.


Ben biraz maymunların arasına giriyorum,aslında sakinler ama onlara doğru elimi uzatınca bağırarak bana saldırıyorlar, e tabii bana da kaçmak düşüyor. :)



 Şimdi sırada Phi Phi Don adası var. Burası da yine bembeyaz kumları ve Turkuaz deniziyle bir harika. Burada da denize girip güneşleniyoruz. Nurşen de rehberimizle resim çektirmeyi ihmal etmiyor bu arada.


Sırada Pileh Lagoon var. Burası da yine harika bir deniz ve denizin içinden adeta fışkıran kayaların olduğu müthiş bir manzaraya sahip.



Artık, belki de bu turumuzun en önemli mekanı Maya Beach'a doğru yol alıyoruz. Bu plaj baş rolünü, Leonardo Di Caprio' nun oynadığı, The Beach filmiyle ün kazanmış.  Ancak film çekilmeseymiş bile, bence illa ki burası ünlü bir yer olurmuş, gerçekten çok harika bir plaj. Şu güzelliğe bir bakarmısınız !!!!


Şimdi bu günkü adalar turumuzu tamamlayıp Phuket'e dönme zamanı. Sürat teknesi, daha önce de yazdığım gibi, bize bütün gün dayak attı resmen. Nasıl bu yorgunluğumuzu atabileceğiz bilmiyorum.

Yarın yolumuz Krabi'ye orada görüşmek üzere......


Tayland seyahatimizin KRABİ bölümünü okumak için tıklayınız...


İYİ SEYAHATLER




TAYLAND - BANGKOK

Şubat 2016


Pattaya gezimizi tamamladıktan sonra artık yolumuz Bangkok'a. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi, burada ulaştırma sektörü genellikle sahtekar ve yalancılardan oluşuyor. Yola çıkıp Bangkok'a gidecek otobüs beklerken, gelen bir minibüs bizi Bangkok'a götürmek için alıyor. Bir süre yol aldıktan sonra hemen kazık bir fiyat söylüyor muavin kız. Ben de daha uzun yolu çok daha az para ödeyerek geldiğimizi söylüyorum ve hemen fiyatı yarıya düşürüyor. Ama bizi götürmeleri gereken yerde değil başka bir yerde indiriyorlar. Oradan başka bir minibüs ile Bangkok şehir merkezine oradan da bir taksi ile otelimize geliyoruz.


Otelimize yerleştikten sonra, dışarıya çıkıp biraz tanımak istiyoruz çevremizi. Bir tuk tuk ile nehir kıyısına geliyoruz. Burada uyanık biri bize adam başı 1000 baht'a nehir gezisi öneriyor Ben de rakamın çok olduğunu ve kişi başı 100 baht verebileceğimi söylüyorum, adam bana nehirde yüzmek istermisin? diye soruyor ve  ben de ona sen yüzmek istermisin? diye soruyorum. Aklınca teklifim nedeniyle beni nehre atacak yani. :)

    

Nehrin üzerindeki köprüden karşıya geçiyoruz ve buradan aldığımız bilet ile nehrin önemli bölümünü teknede seyahat ederek görüyoruz hem de çok az bir ücret ödeyerek gerçekleştiriyoruz bunu.



Bence Bangkok'un olmazsa olmazı bu nehir gezisi. Bu nehir yolculuğunda Wat Arun tapınağının yakınından geçiyoruz. Aslında güneşin batışı sırasında çok ilginç olan bu tapınağın o anına denk gelemiyoruz..


   
Dönüşte Koh San Road'ın arka sokaklarında dolaşıyoruz. Burada sokakta, mangalda pişen tavuk ve bifteği deniyoruz oldukça lezzetliler. Yemeğin ardından hemen yanımızdaki masajcılara, masaj yaptırıyoruz. Masajcı kız turşumu çıkarıyor. :)



Koh San Road tüm Bangkok'a gelen sırt çantalıların buluşma adresi. Burada restoranlar, barlar, guest house'lar ve sokaktaki kurdukları tezgahlarında yiyecek, içecek, hediyelik eşya satanlar var. 

Buraya daha sonra bir defa daha tekrar Bangkok'a ikinci gelişimizde uğruyoruz. Buradaki insanların çoğu Avrupa'dan gelenler ama sanki bir arada bulunma iç güdüsümüdür nedendir bilmem hepsi bir arada. Ya madem yine iç içe olacaktınız, buranın halkıyla karışmayacaktınız niye geldiniz buraya diye sormak geldi içimden.

Bugün artık  yeterince yorulduk şimdi otelimizde dinlenme zamanı.


Sabah kahvaltımızdan sonra bugünkü programımız, Grand Palace.. Grand Palace' kaldığımız otele oldukça yakın, yürüyerek gidiyoruz oraya. Buraya yaklaşırken bir sahtekar dayıma bugün saat 14.00 e kadar kapalı olduğunu söylüyor burasının ve arabasıyla şehir turu öneriyor saat ikiye kadar. Daha önce okuduğum yazılarda böyle sahtekarlardan bahsediliyordu ve yüz vermeden Grand Palace'a yöneliyoruz. Hiç te o adamın dediği gibi kapalı falan değil.  Eğer buraya gidecek olursanız, bu tongaya düşmeyin orada.






Grand Palace 08,30 - 16,30 saatleri ziyaret edilebiliyor ve giriş ücreti 400 Baht. Bu kompleksi gezmek oldukça uzun zaman alıyor. 
 
  

Grand Palace gerçekten çok ihtişamlı bir mekan, bizimle birlikte yüzlerce ziyaretçi doluşmuş buraya. Daha önce bahsetmiştim Çin yeni yılı nedeniyle buradaki ziyaretçilerin çoğunluğu Çin'li. Onların kaba davranışları ve gürültüleri içinde ve onlardan uzak durmaya çalışarak geziyoruz burasını.




Burayı gezmek için kıyafetiniz önemli. Bir çok tarihi mekana rahat kıyafetlerle girerken burada kısa etek, kısa pantolon, kısa kollu bluz hatta çorap olmaması bile içeriye girmenize engel bir durum. Bu konuda otellerde bile uyarı yazıları görebilirsiniz ve orasını gezmek istiyorsanız, ki en önemli tarihi yapı, kıyafetinizi oraya uygun olmasına dikkat ediniz.


Burada bulunan tapınaklar, pagodalar ve tüm yapılar tam bir sanat harikası. Etrafı hayranlıkla izleyerek dolaşıyoruz. Önümüzdeki en önemli yapı, Wat Phra Kaew, ( Zümrüt Buda Tapınağı ) ( The Emerald Buddha ).


Resmi adı Wat Phra Sri Rattana Satsadaram olan tapınak, dışardan bakıldığında diğer Budist tapınaklardan pek de farklı değil gibi görünüyor. Ancak tapınağı bu kadar önemli yapan şey onun, tek parça yeşil zümrüt blok üzerinde oyulmuş 66 cm yüksekliğindeki  Zümrüt Buda  heykeli. 



Heykele Kral dışında kimsenin yaklaşmasına izin verilmiyor. Wat Phra Kaew Tapınağının 3 kapısı bulunuyor. Merkez kapıdan sadece Kral ve Kraliçe geçebiliyor. Ön tarafta yer alan 2 kapının birinden girilip, ziyaret tamamlandıktan sonra diğerinden çıkılıyor. Resmini çekilmesi de yasak ama ben çaktırmadan çekiyorum.


Buradan  Wat Pho ( Yatan Buda Tapınağı )na gidiyoruz. Burası da her gün  08,30 - 17,00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor ve giriş ücreti de 100 Baht.


Burada 46 m. uzunluğunda ve 15 m. yüksekliğinde altın varaklarla kaplı bir buda uzanmış yatıyor. Burası önemli bir meditasyon ve geleneksel masaj eğitim merkezi olarak kullanılmış ve halen öyle olmaya devam ediyor. Bazı kaynaklarda Tayland'ın ilk üniversitesi olarak geçiyor.


Tapınağın duvarları dibine sıralanmış 108 bronz kaseye para atarak dileklerinin gerçekleşmesini isteyenlerin oluşturduğu uzun kuyruk ta, buraya verilen önemi gösteriyor.

Artık yeterince yorulduk bugün, yarın devam edeceğiz gezimize.



Bugün yüzen marketlerden birine gitmemiz gerekiyor. Bangkok'taki en önemli yüzen market,Damnoen Saudak Floating Market . Şehirden 104 km. uzakta olduğu için, daha yakın olan Bang Nam Phueng Floating Market'e gidiyoruz. Oraya giderken bindiğimiz taksici bize gülüyor, bul bula buraya mı geldiniz dercesine. :) 




Burası sadece hafta sonları açılan bir market. Genelde buranın halkı buraya hafta sonunu geçirmeye geliyor. Yine yiyecek, içecek tezgahları ve etrafı saran baharat kokuları arasında geziyoruz burasını.



Tadına baktığımız coconut (Hindistan cevizi) dondurması oldukça lezzetli.




Markette balıkları biberonla besliyorum tabii ki parası karşılığı..

Burada geçirdiğimiz ilginç süreç sonunda, Altın Buda Tapınağı'na gitmeye karar veriyoruz.



Buradan Wat Traimit ( Altın Buda Tapınağı ) ( Golden Budha Temple )'a gidiyoruz. Burası China Town bölgesinde yer alıyor ve merkez tren istasyonuna oldukça yakın. 08,00 - 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. 



Bu tapınak 5 m. yüksekliğinde ve 5 ton altından yapılmış bir tapınak. Fotoğrafının çekilmesi serbest.





Buradan ayrılıp Si Lom'daki Lumpini parkına gidiyoruz. Burası şehir merkezinde oldukça güzel bir park. Girişinde Kral 6. Rama'nın heykeli bulunuyor. İçindeki bulunan gölde de, değişik cinsten hayvanlara yaşam alanı oluşturmuş. 

Artık Bangkok'tan daha güneye inme zamanı, ama tekrar Bangkok'a dönüp buraya kaldığımız yerden devam edeceğiz. Şimdi hedefimiz Phuket, bunun için Surat Thani' ye kadar tren ile oradan da otobüsle varmayı planlıyoruz. 




Merkez tren istasyonuna gidip gece yolculuğuna uygun bilet bakıyoruz. Hareket saatlerini incelerken bir genç yanımıza yaklaşıp yardımcı olmak istediğini söylüyor ve biz de isteğimizi ona söylüyoruz. Bize o gün için (14 Şubat 2016 ) bilet kalmadığını istersek gişeye sorabileceğimizi söylüyor. Gişeye gidip soruyorum evet bilet yok o gün için. Yanımıza bir bayan yaklaşıyor ve bilet konusunda yardımcı olabileceğini söyleyip bizi acentesine götürüyor. Orada görevli bir başka bayan Phuket'e  kadar, 1500 baht karşılığı tren + otobüs bileti teklif ediyor. Tezgah çok güzel kurulmuş tam bir  ekip işi.Kabul etmezsek programımız karışacak, kabul ediyoruz ve 14 Şubat gecesi trenle yola çıkıyoruz. Oysa daha sonra gördük ki, bu tren istasyonunda sadece yabancılara bilet için resmi bir ofis de bulunuyormuş. Sonuçta yaklaşık 300 baht fazla vererek yola çıkıyoruz.




14 Şubat Sevgililer Günü olduğu gibi benim de doğum günüm. Kutlamayı bu yataklı trende yerel pirinç viskisi Hong Thong ile yapıyoruz.

Tren oldukça rahat vagon boyunca iki taraflı olmak üzere koltuklar toparlanıp iki katlı yatak şeklini alıyor. Perdeler çekilip yatılıyor ve oldukça rahat bir yolculuk yapılıyor burada.,

Devamı Phuket yazımızda.......


Tayland seyahatimizin PHUKET bölümü için tıklayınız...    



İYİ SEYAHATLER