Bosna etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bosna etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

BOSNA - MOSTAR

Ağustos 2013   


Sarajevo'daki iki günün ardından, kiralık aracımızla Mostar'a doğru yola çıktık. Aklıma gelmişken; yaptığımız bütün bu turda bir depo yakıt kullandık. Oradaki yakıt fiyatları da bizim burası gibi olmadığı için oldukça ekonomik oldu bu turumuz.          




Yol üzerinde, hani birçoğumuz hatırlar "Neretva Köprüsü" filmini , baş rolünü Yul Brynner'in oynadığı. O köprü hala Partizanlar tarafından dinamitle yıkılan ve faşist Mussolini güçlerinin geçmesine engel oldukları köprü o zamanki haliyle duruyor. İnsan çok heyecanlanıyor bu manzaraya. 




Yakınında da faşist saldırının anısına bir müze yapılmış . Burada Mareşal Tito önderliğindeki gerillaların ve halkın mücadelesini görsel olarak anlatılıyor. 





Burayı da gezip yolumuza devam edecekken , çok yakında kuzu çevirme yapan bir restaurant ta mola verip, nefis kuzu çevirmenin tadına baktık, gerçekten çok nefisti. 




Sarajevo'dan kötü olmayan bir yolla Mostar'a vardık. Resimdeki Mostar Köprüsü buranın simgesi olarak biliniyor. Neretva Nehri oldukça soğuk insanlar sadece ayaklarını sokabiliyorlar. Ama bu köprüden atlama yarışmaları da yapıyorlar.



  Köprü üzerini dolduran turistler resim çekme telaşında.




Biliyorsunuz, Yugoslavya iç savaşında , Sırplar tarafında bombalanıp yıkılan Mostar Köprüsü, Türkiye'nin desteğiyle yeniden yapıldı. Türkiye Konsolosluğu da köprüye oldukça yakın mesafede bulunuyor.





Yine "Türk çayı bulunur" yazısını burada da görüyoruz. Bir kafede "Türk çayı içiyor, baklavanın tadına bakıyoruz"  ama ne çay ne de baklava bizim tadımızda değil. Çarşı yine resturant ve turistik eşya dükkanlarıyla dolu. Köprünün üzerine kurulduğu Neretva Nehrine doğru inip ayaklarımızı sokuyoruz sadece, çünkü su oldukça soğuk fakat berrak.   


Mostar'dan yola çıkıp Capljaina ya doğru yol alıyoruz.




Sarajevo'da bir kitap sergisinde tanıştığımız, Türkiye'de eğitim almış olan bir Boşnak genç Emir'in tavsiyesiyle, Capljina'ya geldik.( Emir Ankara DTCF mezunu bir genç, şimdi turistik haritalar hazırlıyor. Ona ait site http://superemir.blogspot.com/ )




Burası da tarihi bir kalenin, turistik eşya satanların ve kafelerin olduğu bir yerdi.  Kalede Osmanlı izlerini görmek mümkün. Orada da bir kafede " Türk çayı" yazısını okuduk ve sipariş verdik , hem çay kötüydü hem de kazık markaydı.


Orada geceleyip gecelememek konusunda kararsız kaldık önce ama Dubrovnik'e yaklaşmamızda yarar vardı . Çünkü Dubrovnik'in  hem otelleri hem de resturantları çok pahalı. O yüzden orada sadece günübirlik olmayı planlamıştım ve öyle yaptık. 


Yolda  önce Hırvatistan'a giriyoruz, pasaport kotrolü , sonra tekrar Bosna Hersek'e girmek için tekrar pasaport kontrolü. Bunun nedeni , Bosna'ya Adriyatik'e ulaşmak için dar bir alan bırakılmış Yugoslavya'nın bölünmesi sırasında. Bu nedenle Hırvatistan'a giriyorsunuz kısa bir süre sonra tekrar Bosna'ya, sonra tekrar Bosna'dan Hırvatistan'a. Baya uğraştırıcı bir iş ama geçiş kontrolleri hızla yapılıyor ve insanları üzmemeye çalışıyorlar. 





O geceyi yine Bosna'ya ait olan Neum  şehri'nde geçirdik. Otel çok pahalıydı , yemekleri de berbat. Neum'da çok sayıda pansiyon olmasına rağmen boş yer yoktu, sanırım yurtdışında çalışan Boşnaklar tatillerini burada geçiriyorlar çünkü denize irtibatları olan tek nokta burası. Şimdi sırada Hırvatistan'ın önemli turistik kenti Dubrovnik var.

NOTLAR;


Bosna , Türk vatandaşlarına vize uygulamıyor, ancak yolumuzun üzerinde bulunan Hırvatistan AB'ye girmesiyle birlikte vize uygulamaya başladı. Karadağ da Türklerden vize istemiyor. Eğer yeşil pasaportunuz varsa vize talebi yok bu gezeceğimiz üç ülkede . Ülke geçişlerinde zorluklarla karşılaşmıyorsunuz.


Gitmeden önce ( www. booking.com) sitesinden  2 gece kalacağımız Sarajevo - Ilıca oteline rezervasyon yaptırdım. Aslında daha özgürce seçim yapabilmek için, rezervasyon yapmayı sevmem ama ilk gün için bence mutlaka gerekli .




İYİ SEYAHATLER




Aşağıda yazıma yorum ve düzeltme yapan bir okurumun yazısını olduğu gibi paylaşıyorum. Kendisine teşekkür ederim.    

Malik bey,elinize saglik...Yaziniz tam bir tur rehberi ozelliginde...Lakin iki noktada dikktinizi cekmek ve bu vesileyle yanlisin duzeltilmesini istiyorum.En onemli ve carpici yanlis;Mostar koprusunu Sirpĺar degil,Hirvatlar yikti.Hirvat General Pirlak komutasindaki Zirhli Birlik (Tank Birligi)24 saate yakin bonbaliyarak yikmistir.Digeri ise okadar onemli de degil.Ha Alman Fasist,ha Musolininin Italyan Fasist gucleri...Fakat dogrusunun bilinmesi adina,YABLANICAdaki Neretva Demiryolu koprusu,Titonun Partizan guclerinin yaralilari Orta Bosnaya ulastirabilmek icin Konyicte Almanlarla cok kanli bir catismaya girmislerdir.Almanlar Orta Bosnaya soz konusu koprunun kullnilarak gidilebilecegini bildikleri icin,Trenle 3000 kadar Alman askeri Partizanlari Prozorda karsilamak uzere hareket etmislerdir.Prozorda bulunan Italyan gucleriyle birlesip,Partiznlari hedefe ulasamadan bertaraf edeceklerdi.Bunu iyi tahmin eden Paartizan komutan,AAlmanlarin onunu kesmek ve tum fasist gucleri yaniltmak icin Ihtiyac duyduklari bu kopruyu,duyduklari ihtiyaca ragmen Alman Askerinin icinde bulundugu Trenin gecis aninda havava ucurmustur.Vagonlar,tasidiklari asker ve muhimmatla Neretva Nehrinin Soguk sularina gomulurken,Lokomotif ve yakakacak tasiyan vagon kalmistir.Bilginize arz eder,verdigim bilgilerin dogrulugunu yeniden arastirip,emin olduktan sonra gereken duzeltmeleri yapmnizi rica ederim.Selamlrimla"

                      


BOSNA - SARAJEVO

Ağustos 2013

Ağustos - 2013 te arkadaşım Dr. Münir Çelik'in, Bosna'ya birlikte gitme önerisini hiç düşünmeden kabul ettim. Seyahat deneyimim nedeniyle programı tamamen bana bıraktı. Daha önce gitmediğim şehirleri seçmeye çalıştım özellikle. Şöyle bir program yaptım ;  Sarajevo - Mostar (Bosna) - Dobrovnik (Hırvatistan) - Kotor - Podgorica - Zabljak (Karadağ) - Foça - Sarajevo (Bosna) . Birçok araştırma yaptım bu rota ile ilgili ama yeterli  bilgiye ulaşamadım. Bu notlarla da o yönde seyahat düşünenlere yardımcı olmaya çalıştım. 
         
SARAJEVO (SARAYBOSNA)


İzmir - İstanbul - Sarajevo uçuşu ile Sarajevo Havaalanına geldik. Buradan  bir taksi tutarak rezervasyon yaptığım Ilıca otele geldik. Resepsiyonda otelde boş oda kalmadığını söylediler, itirazlarımıza rağmen ,bizi partner olduklarını söyledikleri Herzigovina oteline yönlendirdiler. Zorunlu olarak 2 gece orada kaldık. Orası da iyi bir oteldi ama davranış bizi üzdü ve kızdırdı.  Bunu (www.booking.com) a bildirmeme rağmen bana geri dönen olmadı. Demek ki ( www.booking .com ) dan yapılan rezervasyonlar da güvenilir değil.




İlk gün Ilıca'dan , Başçarşı'ya giden eski hafif raylı sistemi kullandık, yaklaşık 45 dakika sürüyor yolculuk. Başçarşı, Osmanlı döneminde yapılan bir çarşı ve burada Gazi Hüsrev Bey cami , İmarethane, Çeşme (Sebil), Saat Kulesi ve  çok sayıda eski dükkan var. Bu dükkanlar şimdi tamamen turizme hizmet veren iş yerleri durumunda.      
    


Başçarşı'da, Bakırcılar çarşısı da görülmesi gereken yerlerden. Hediyelik eşya dükkanlarından da anı için alışveriş yapmak mümkün Başçarşıda.



Burada  çok sayıda Arap turist görmek dikkatimi çekti. Gezdiğim hiç bir ülkede bu kadar arap turist ile karşılaşmamıştım.


Kaldığımız otel ve Ilıca oteli de Arap turistlerle doluydu üstelik bizim gibi sadece birkaç günlüğüne değil, uzun bir süre kalmak için geliyorlarmış.





Bosna'nın bulunduğum her yerleşiminde dikkatimi çeken bir  şey de , önünde "Türk çayı bulunur" diye yazan kahveler.  Gazi Hüsrev Bey Camisi'nin yanında bulunan , küçük sandalyeler ve bakır siniden sehpa üzerine servis yapılan bir çay ocağında, Türk çayı ile memleket hasreti gideriyoruz.


Başçarşı'ya yakın çok miktarda bar ve kafe de var. Akşamları burada Boşnak gençleri ve Sarajevo'da bulunan çok sayıda turist de hoşça vakit geçiriyorlar.




Özellikle buradaki kebapçılarda, kebap lezzetini illa ki tatmak gerekiyor. Buradaki en ünlü kebap" Cevapcici " adını verdikleri köfte. Bakır tabakta yağlanmış pide arasına konulan köfte, soğan dilimleri ve yanına konulan kaymaktan oluşuyor. Siparişinizde  5 ya da 10 köfte istemeniz gerekiyor. 

Ayrıca Boşnak börekleri de bir harika. Kıymalı, peynirli, patatesli börek çeşitleri var ve üstelik o kadar çok koyuyorlar ki hepsini yemede zorlanıyorsunuz. Yeme içme fiyatları da oldukça düşük Bosna da.



Sarajevo'da bulunduğumuz günlerde Uluslararası Film Festivali de vardı. Yukarıdaki resim festivalin yapıldığı gösteri merkezi. Ancak biz bu etkinliğe katılamadık.



Ertesi gün otelimizin sadece 3 km. mesafesinde Vrole Bosne'ye gidiyoruz. Buraya isterseniz yürüyerek veya fayton ile de gidebilirsiniz. Bu yol Boşnakların spor güzergahı, çok sayıda insanı koşu ve yürüyüş yaparken görebilirsiniz. Boşnaklar çok sportmen insanlar.




Vlore Bosne bir nehir kaynağı ve güzel bir mesire yeri. Buradaki restoranlarda yöresel tatları denemek te mümkün. 



Ilıca'da kaldığımız otelin hemen arkasında bir amfi tiyatro bulunuyor. O gece Uluslararası Halk Dansları gösterisi var. Şansımıza böyle bir etkinliği de yaşıyoruz.

Sarajevo'da ayrıca gezilecek yerler olarak; Latin Köprüsü, Kiliseler, Mevlevi Tekkesi, Sinagog ve Tünel sayılabilir. Ulaşım rahat, hafif raylı sistemin ring seferiyle her yere ucuz bir şekilde ulaşabilirsiniz.

NOTLAR;

Bosna'da alışverişinizi Bosna Markı (Kısaca KM) olarak yapabiliyorsunuz. Hırvatistanda Kuna ( kısaca KN), Karadağ'da Euro. Dolayısıyla çok sık para değiştirmek durumunda kalıyorsunuz.

Bosna , Türk vatandaşlarına vize uygulamıyor, ancak yolumuzun üzerinde bulunan Hırvatistan AB'ye girmesiyle birlikte vize uygulamaya başladı. Karadağ da Türklerden vize istemiyor. Eğer yeşil pasaportunuz varsa vize talebi yok bu gezeceğimiz üç ülkede . Ülke geçişlerinde zorluklarla karşılaşmıyorsunuz.

Gitmeden önce ( www. booking.com) sitesinden  2 gece kalacağımız Sarajevo - Ilıca oteline rezervasyon yaptırdım. Aslında daha özgürce seçim yapabilmek için, rezervasyon yapmayı sevmem ama ilk gün için bence mutlaka gerekli.



Bosna seyahatimin MOSTAR bölümünü okumak için tıklayınız..



İYİ SEYAHATLER