Mayıs 1993
Luxor'dan başlayan, Nil Nehri üzerinde gemiyle devam eden ve 4 gün süren yolculuğumuz, nihayet Aswan'da sona eriyor. Aswan küçük ama sevimli bir şehir. Nil Nehri üzerinde Aswan'ın simgesi haline gelmiş beyaz yelkenliler ayrı bir görsellik katmış buraya. Biz de bu yelkenlilerden birine binip nehir üzerinde tur atıyoruz. Oldukça keyifli olmuştu bu yelkenli turu.
Bu kentte Nil nehri üzerinde inşa edilmiş olan büyük bir hidroelektrik baraj ve santralı var. Mısır'ın büyük ölçüde elektrik ihtiyacı buradan karşılanıyor. Bu barajı yapımından sonra Nil Timsahları, sadece güney bölgesinde kalmışlar. Barajdan sonraki kuzey bölümündeki bölgede timsahlar avlanmış ve hiç timsah kalmamış. Aswan'da hediyelik eşya satıcıları timsah derisinde eşyalar ve timsah kafası satıyorlar.
Nehir üzerinde bulunan bir adada botanik bahçesi yapmışlar ve yüzlerce çeşit bitkiyi burada görebilirsiniz.
Aswan'ın ziyaret edilecek yerlerinden biri de, Bitmemiş Obelisk. Firavun ( Kraliçe ) Hatşepsut'un tapınağına götürülmek amacıyla yapımına başlanmış fakat kraliçenin ölümünden sonra vazgeçilmiş ve olduğu gibi kalmış. Oraya gittiğimizde hava çok sıcaktı ve taşın da sıcaklığı nedeniyle, epeyce terlemiş ve sıkılmıştık. Tam o sırada içimizdeki Kayserili nüktedan eczacı, " Şıllık karı ne olacak, zamanında bu taşı götürmemiş buradan, bu sıcakta bizi buraya getirtti" deyince yine kahkahalara boğulup biraz olsun rahatlamıştık.
Orada kaldığımız gece, yine bir ada üzerinde bulunan antik Philae Tapınağı'na gittik. Bu adaya teknelerle gidiliyor. Tekne beklerken Mısırlı müzisyenlerin yaptığı müziği dinleyip onlara katıldık.
Buradaki gösteri oldukça ilginçti. Gecenin o sessizliği ve karanlığı içinde ışık ve ses efektleri insanın içini ürpertiyordu doğrusu. Kendimizi orada çok güvensiz hissetmiş ve bir an önce gösterinin bitmesini ve gemimize dönmeyi çok istemiştik.
Buradan dönüşümüz uçak ile tekrar Kahire'ye oldu.
Seyahatimizin Kahire bölümünü okumak için tıklayınız....
İYİ SEYAHATLER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder