İTALYA - NAPOLİ - POMPEİ


Bu bölgede ilk durağımız Pompei oldu. Mutlaka görülmesi gereken bir antik kent.  Yaklaşık 1900 yıllık bir tarihe  sahip. Pompei’ de bazı evlerin içine girip gezdik, bunun dışında Pompei’ de meşhur olan genelevlerden birisine  girdik. 1900 yıllık freskleri görmek insanı şaşırtıyor. Odalar gelen müşterilerin isteklerine göre sınıflandırılmış. Her odanın kapısının üzerinde  durumu anlatan freskler var. Müşteriler isteklerine bağlı olarak odaları seçiyorlar. Genelev meselesine baya  kafa yormuşlar yani.


Büyük uğraşlar sonucu kent ortaya çıkarılmış. Çok büyük bir yerleşim yeri. Rehberle gezmekte fayda var. Rehberi kaybetme ihtimaline karşı harita bulundurmak lazım. Girişte kentin haritalarını bulmak mümkün.


Pompei  amfi  tiyatrolarıyla, forumuyla evleriyle ve 1900 yıllık taşlaşmış insan vücutlarıyla oldukça sarsıcı bir yer bana göre.  


Pompei’nin dışındaki pazarda Pompei halkıyla ilgili hediyelikler bulunuyor ama fiyatlar biraz pahalı. Fiyatını sorduğunuz anda satmaya çalışıyorlar. Bir şey alma düşünceniz yoksa hiç yanaşmayın tezgahlara bence.


Pompei’nin ardından sıradaki durağımız Napoli..

Tur programı Roma’ya bir gün Napoli’ye iki  gün ayırarak büyük bir hata içeriyor. Ne yazık ki Napoli’ de iki gün boyunca gezilecek bir şey yok.


Yüksek yerlere çıkıp şehri yukardan görmek güzel oluyor, manzara harika.

San Carlo Tiyatro’su, Castel Nuovo, Castel Dell’ovo ve Museo Nazzionale (Pompei’yle ilgili daha fazla şey görmek isteyenler için) görülmesi gereken yerlerden. Fakat Salı günleri müzeler kapalı oluyormuş.

Şehirde fiyatlar diğer yerlere göre daha uygundu. İnsanlar çok sıcak kanlı. Akşam dönüşte oteli bulmakta çok zorlandık. İngilizce bilen birini bulmak Napoli’ de biraz zor ama yardımseverler. İngilizce anlatamasalar da sizi gideceğiniz yere kadar bırakacak insanlar var. Ama biraz dikkatli olmak şart rehberimizin dediğine göre İtalya’ da en çok hırsızlık bu şehirde oluyor.
Napoli’nin limonları meşhur dolayısıyla limonatası ve limonçello adında bir içkisi de. Napoli’ de margaritha pizza yedik 5 euro gibi gayet uygun bir fiyata yanında içeceği de vardı. Bu San Carlo Tiyatrosu’nun karşı sırasında küçük bir restorandı. Pizzayı çok beğendik ama porsiyon çok büyük  Pizzacının hemen birkaç dükkan yanında limonata yapan bir yer vardı. Hayatımda içtiğim en güzel limonata diyebilirim.


Burada kalacağımız ikinci gün Napoli’ de gezecek bir yer bulamadık bu yüzden yakınlardaki Sorrento adındaki sahil kasabasına gittik. Grubumuzdan bazı kişiler Capri adasına gitti. Napoli’den iki tren değiştirerek  1saat 20 dakika gibi bir sürede son durak olan Sorrento’ya vardık. Yalnız trenler aşırı eski ve klimasız. Ayrıca da çok kalabalık. Hırsızlığa karşı dikkatli olmak lazım.


Burası  falezler üstünde güzel bir kasaba. Kayalıklardan aşağıya inmek için merdivenler var. Aşağıya inip sahilde gezdik. Buradan yukarı çıkmak isteyenler için bir de asansör seçeneği  var. Asansörün ücreti  1  euro. Merdivenlerden çıkmaya üşendiğimiz için asansörü kullandık.

Sorrento’ da  ücretsiz limonçello deneyebileceğimiz bir yer vardı. Limonçello çok şekerli bir içki. Yine de denenmesini tavsiye ederim.


İYİ SEYAHATLER

Hiç yorum yok: