GÜRCİSTAN - BATUM

Ağustos 2009


Kaçkar dağlarına hem güneyden, hem de kuzeyden iki yönlü çıkış yaptıktan sonra. Artık biraz da düz arazide dolaşalım dedik. Bu nedenle bu kadar yakınına gelmişken Batum'u da bir ziyaret edelim istedik.


Aracımızı Sarp sınır kapısının Türkiye tarafına park ederek sınırı geçtik. O dönemde pasaportu olan her Türk vatandaşı vizesiz  Gürcistan'a girebiliyordu. Şimdi ise sadece nüfus cüzdanı gösterilerek girilebiliyor.

Sınırda bir Ciguli marka (bizde Murat 124) taksiye binerek Batum'a doğru yol aldık. Sarp sınır kapısından sonra Batum'a doğru ve sonrası hep düzlük bir bölgeydi. Karadeniz'in, Türkiye tarafındaki o sarp dağlardan sonra burasının düzlük olması çok ilginç geldi bize. 

Önce şehirde gezdik ve ilk işimiz Turizm Danışma bürosuna uğrayıp gezilebilecek yerleriyle ilgili döküman istemek oldu. Görevliler oldukça sıcak kanlı bize yardımcı oldular. Zaten Batum küçük bir şehirdi ve vaktimiz de sınırlıydı burada.


Kentin içinde havuzu bulunan büyük bir park bulunuyordu. O parkta da gezerek dinlendik.



Batum'un oldukça uzun, taşlık bir plajı vardı, hemen arkasında plaj boyunca yaklaşık 50 m. genişliğinde uzunca bir park bulunuyordu. Sıcaktan bunalanlar bu parka gelip serinleyebiliyorlardı. Plajda oldukça yoğun bir kalabalık ve genelde gençlerle doluydu. Biz de o parkta yüksek ağaçların gölgesinde bira içerek serinledik.



Plajın yakınındaki bir kafede Khachapuri yiyip açlığımızı giderdik. Khachapuri Gürcülerin özel pidesi, bizim peynirli pide gibi ama kullandıkları malzeme gereği olsa çok lezzetliler. Eğer yolunuz Gürcistan'a düşerse mutlaka Khachapuri yemeyi ihmal etmeyiniz.

Burası ucuz denilebilecek bir ülke. Batum şehri küçük ama sevimli ve tarihi yapıları olan bir şehir. Şehirde panaromik biz gezi yaptıktan sonra Hopa'ya geriye döndük..



İYİ SEYAHATLER

Hiç yorum yok: