Ağustos - 2017
Ukrayna seyahatimizi, önce Romanya’ya oradan da Ukrayna’ya geçmeyi olarak planlamıştım. Romanya’daki gezimizi tamamladıktan sonra başkent Bükreş’ten Kiev’e, Kiev yazımda da anlattığım gibi, küçük bir uçakla ancak rahat ve sorunsuz olarak varıyoruz. ( Romanya seyahatimizi daha sonra yazacağım)
Öncelikle şundan söz edeyim, Ukrayna bölge ülkelerine göre oldukça ucuz bir ülke. Ulaşım, otel, yemek, içmek ( özellikle vodka ve bira) çok ucuz bu ülkede. Aşağıda örnekleriyle anlatacağım bunları.
Bir şehir efsanesi vardır Ukrayna kadınları için, " Bütün Ukrayna kadınları güzeldir" diye. Ukrayna'da bulunduğumuz hem Kiev hem de Lviv'de, elbette güzel kadınlar var ama, çoğunluk için aynı şeyi söylemek zor.
Ukrayna yeşillikler içinde bir ülke. Kiev - Lviv arasında yaptığımız tren yolculuğunda buna şahit oluyoruz. Şehirleri de adeta parkın içine kurmuşlar. O kadar çok park var ki şaşarsınız. Bizim ülkemizde de sadece rant için, bir yerde 20 tane ağaç varsa o bile kesiliyor, örneği Gezi Parkı. O parklarda gezerken çocukların, yaşlıların orada eğlendiğini, nefes aldıklarını gıpta ile gözlemliyoruz.
ULAŞIM:
İç hatlarda uçak kullanmadığım için fiyatlar hakkında bilgim yok. Demiryolları oldukça gelişmiş, her eski Sovyet ülkelerinde olduğu gibi. Kiev ile Lviv arasındaki yolculuğumuzu, 1. Sınıf hızlı tren ile gerçekleştirdik. Bir kompartman 4 kişilik, oldukça modern, 4 adet yataklı ve hatta içinde 220V. prizler de mevcut cep telefonlarının şarjında veya başka bir ihtiyaçta kullanabiliyorsunuz. Tuvaletleri de oldukça temiz ve modern. İstenirse çay servisi de alabiliyorsunuz. Bu yolculuğun kişi başı ücreti 26 USD. Yolculuk tam zamanında başlıyor ve bitiyor. Kiev – Lviv arası 5 saat 41 dakika sürüyor.
2. sınıf trenler de var ve tabii ki daha ucuz ama, daha rahat bir yolculuk için bu trenleri tercih etmiyoruz. Gitmeden önce okuduklarım yazılarda 2. Sınıf tren tavsiye de edilmiyordu. Şehirler arası otobüs de var ama trenin rahatlığı nedeniyle, tercihimiz bu yönde oldu.
Şehir içi ulaşım oldukça ucuz. Tramvaylar, dolmuşlar, metrolar, taksiler ve otobüsler de ulaşım aracı olarak kullanılıyor. Kiev’de kaldığımız otel şehir merkezine 5 metro durağı mesafedeydi ve burada hep metroyu kullandık. Metroda tek yön 5 Grivna. Metro durakları oldukça derin, bazen yürüyen merdivenlerde dakikalarca yol alıyorsunuz.
Lviv’de ise hep taksi kullandık. Burada da tramvay, dolmuş, otobüs bulunuyordu ve ücreti 3 Grivna ( 1 TL. o günlerdeki kur itibarıyla 7,5 Grivna ediyordu). Taksiyle yaklaşık yarım saat süren otel – havaalanı yolculuğuna ödediğimiz ücret 115 Grivna, yani yaklaşık 15 TL.
VİZE:
Ukrayna’ya girmek için vizeye gerek yok ve hatta, Ukrayna ile Türkiye arasında yapılan son anlaşmaya göre artık iki ülke vatandaşları karşılıklı seyahatlerinde sadece chipli kimliklerini kullanabiliyorlar. Bir çok ülke Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarına vizeyi zorlu şartlar ile veriyorken Ukrayna’ya kendi ülkenizdeki bir şehre gidiyormuşçasına gidebiliyorsunuz.
Bu kolaylık nedeniyle de Ukrayna deyim yerindeyse, Türklerin istilasına uğramış.
DİL :
Uğur Gül'ün hatırlatmasıyla bu konuyu da yazalım. Ukrayna'da dil ciddi bir sorun. Çünkü burada İngilizce bilen oldukça az. Ben Kazakistan'da bulunduğum sürede öğrendiğim Rusça ile durumu idare ettim. Rusçayı anlamalarına rağmen cevapları Ukrayna'ca veriyorlardı bu da beni bir hayli zorladı diyebilirim.
PARA:
Ukrayna’nın para birimi Grivna. 1 Türk Lirası, 7,5 Grivna ediyordu idi bizim orada olduğumuz dönemde. Bankamatikler oldukça iyi çalışıyor, nakit para taşımak gerekmiyor. Kredi kartı çok yerde kabul ediliyor.
YİYECEK:
Dedim ya Ukrayna Türklerin istilasına uğramış diye, bu sadece turist Türklerin değil, aynı zamanda ticaretle uğraşan Türklerin de. Çok sayıda Türk restoranı ile karşılaşıyorsunuz. Bu da eğer o ülkenin yemekleri size uygun gelmezse, aç kalmayacaksınız demektir.
Trende tanıştığımız Ukraynalı arkadaşlarımızla ilk geceki yemeğimizde kızdırılmış taş üzerinde kendin pişir kendin ye usulü etin yanında (4. resim) “рулетики з цукіні з сиром фєта" ( Beyaz peynir ile kabak ruloları 1. resim ), "теплий салат з куркою та овочами" (Tavuk ve sebzeli sıcak salata 2. resim), "смалець з чесноком" (Peynirli tatlı, 3. resim) deniyoruz, oldukça lezzetliydiler.
Yanınızda o ülkeden biri olmayınca yemeklerin lezzetini ve içeriğini bilmeden bir tercih yapmak oldukça zor. Dolayısıyla, genelde bildiğimiz pizza, makarna, kızarmış et ve tavuk gibi yiyecekler tüketiyoruz. Bizim çoban salatasının üzerine peynir konmuş hali Grek salata oluyor. Yabancı ülkelerde bizim çoban salatası bilinmiyor ama Grek salata biliniyor, Türk restoranları hariç.
Benim seyahatlerde olmazsa olmazım, Türk çayı, peynir ve zeytin. Eğer gideceğim ülkelerde bunlar yoksa, giderken yanıma yetecek kadar bunlardan alıyorum ve benim için çok büyük kurtarıcı oluyorlar.
Kiev’de Opera binası arkasındaki DÖNER adlı restoran ile Lviv’de MANGAL isimli, ki Türklere ait bu iki restoran, tavsiye ederim. Mangal biraz salaş bir yer ama etleri güzel pişiriyorlar. Lviv’de ayrıca sıcak taş üzerinde kendin pişir kendin ye usulünde et yediğimiz Chesne Myasa restoranı tavsiye ederim ama onların pişirdiği dana pirzolayı pek beğenmedik.
Küçük dükkanlarda yapılan hamurişleri de (pide, börek) oldukça lezzetliydi. Bu ürünlerin içinde tavuk, peynir, kıyma ve domuz eti bulunuyor. Tercihinizi istediğinizden yana kullanabilirisiniz. Biz peynirli, kıymalı ve tavuklu olanlarından yana kullandık çok beğendik.
Bazı seyahat bloglarında okuyorum şu restoran iyi, şurada bira daha güzel içilir hatta şu oteller şöyle bu oteller böyle diye . Sanırsın gezginin hayatı bu şehirde geçmiş. Bunları yazanlar ya gezdikleri yol üzerinde gördüklerini ya da internette okuduklarını yazıyorlar. Arkadaş bir şehirde üç gün kalmışsın, 10 tane oteli, 15 tane restoranı yorumluyorsun. Ya arkadaş durmadan otel otel, restoran restoran mı gezdin? Çok bildiğiniz göstermek için insanları yanıltmayın.
İÇECEKLER:
Bence içeceklerden en önemlisi “SU”. Başımıza geldiği için yazıyorum, içtiğimiz farklı marka sular yüzünden çok ciddi karın ağrıları çektik hatta ishal olduk. O yüzden hep aynı markayı kullanmaya dikkat edin, eğer rahatsız eden bir su ise o zaman değiştirin.
Bu "Morshinska" marka su bize iyi geldi.
Burada alkollü içecekler de oldukça ucuz. 0,5 Lt.’lik bir şişe votka sadece 10 TL. Bir şişe bira 3 TL. tabii ki market fiyatından söz ediyorum. Vodkaları da biraları da ucuzluğuna rağmen çok güzel.
Rynok meydanında, ki Lviv yazımda yazmıştım, bulunan vişne şarabının tadı nefis mutlaka tadınız. Hatta alıp yanınızda da getirebilirsiniz. Yerini bulmanız da çok kolay, önü en kalabalık dükkan. :)
Aynı meydanda bulunan bira imalathanesinde yapılan biralar da oldukça lezzetli tavsiye ederim. Orada da çeşitli biralar üretiyorlar ve uluslararası yarışmalarda ödüller kazanmışlar.
Lviv havaalanında dönüş yaparken, Türklerin duty free’den çok sayıda vodka aldıklarını gördüm ve hatta bazıları özel çanta bile getirmişlerdi bunun için. Ben de 4 şişe aldım ikram da ederim düşüncesiyle.
GECE HAYATI:
Ukrayna gece hayatıyla da ünlü elbette. Ama bizim yaşımızdaki insanlar için en fazla bir barda bir miktar içki almakla sınırlı oluyor. Gündüzün yoğun gezi programından yorulunca, erkenden yatmak bize iyi geliyor. :)
Bu konuyla ilgili bilgiyi, bu konuda tecrübe sahibi olan bloglardan araştırmanızda fayda var.
İYİ SEYAHATLER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder