SİLİFKE

 EKİM 2021

Okulumuz, Yüksek Teknik Öğretmen Okulu Öğrenci Derneği olan TEK-DER'in bu yılki toplantısını Mersin'de gerçekleştirdik. Geleneksel hale gelmiş olan bu toplantılarımızı her yıl bir başka ilde gerçekleştiriyorduk. Ancak geçen yıl pandemi nedeniyle toplantımıza bir yıl ara vermiştik. Bu toplantı öncesinde, arkadaşım Ragıp Camuşçu'nun ile görüştüm ve onun önerisiyle bunu bir fırsata çevirerek, birlikte Güney Doğu Gezisi yapmaya dönüştürdük.

İzmir'den özel aracımız ile başlayan yolculuğumuza, okul ve sınıf arkadaşım Erhan Nasırlı'yı Salihli'den yoldan aldık. Konya'da bir gece mola vererek ertesi sabah  Silifke'ye kadar devam ettik. Bu arada özellikle Karaman ve Silifke arasında yapılan yol çalışmalarını da izleme olanağı bulduk. Toros dağlarının sarp ve kayalık yapısında yol yapmak oldukça zor bir işi gibi göründü bize.

Biz toplantı gününden bir gün önce geldiğimiz için çevre gezisi yapma şansına da kavuşmuş olduk.

Kaldığımız otelimize yakın Kız Kalesi, Cennet-Cehennem mağaraları, Astım Mağarası, Kanlıdivane gibi ören yerlerini de ziyaret ettik. Sadece bir günlük zamanımız olduğu için, ancak bu kadar yeri görebildik. Oysa bu yörede oldukça çok sayıda ören yeri bulunuyordu.

Yolumuz üzerindeki ilk önemli yer Göksu Nehri'ydi. O turkuaz renkli suyun aktığı nehri, köprü üzerinden bir süre izledik. Batı bölgelerimizdeki nehirlerden akan çok az su gördüğümüz için, bu nehir oldukça güzel geldi bize.

Bu kez yolumuz üzerinde Kız Kalesi vardı. Çok uzun yıllar önce buraya geldiğimde Silifke'den itibaren yapılaşma yoktu ve Kız Kalesi yoldan rahatlıkla görünürdü ama o zamandan bu zaman o kadar çok yapılaşma olmuş ki onu bulmakta zorladık doğrusu.

Kız Kalesine gidilebiliyor ancak zamanımızın yetersizliğinden dolayı sadece uzaktan izlemekle yetindik.

Kız Kalesi'nin yapımıyla ile ilgili farklı efsaneler bulunuyor. Bunlardan bir tanesi; 

''Vaktinde bir kral, falcılardan kızının bir yılan tarafından sokularak öleceğini öğrenmiş. Kızını korumak için bu kaleyi inşa etmiş. Bir gün kızına bir sepet üzüm göndermiş ama sepetin içine girmiş olan yılan kızı sokarak öldürmüş''

Efsane bu ya İstanbul'daki Kız Kulesi içinde aynı şey söylenmekte.

Otelde geceleyip ertesi gün Mersin'de yaşayan arkadaşlarımızdan Kanlıdivane'ye gidebileceğimizi öğrendik. Otelde yaklaşık 5 km. ileride olan bu ören yerine bir grup arkadaşımız ile birlikte gittik.


Kanlıdivane (Kanytellis) M.Ö. 2. ve 7. yüzyılar arasında kullanılmış bir yerleşim yeriymiş. Bu antik kentin merkezinde bulunan bir obruğun etrafında bazilikalar, sarnıçlar, kaya mezarları, o döneme ilişkin örnek konutlar ve  zeytinyağ üretim tesisleri bulunuyor.

Giriş ücretli ve 10TL. müzekart geçerli, 65 yaş üstü ücretsiz.

Şimdi yolumuz Cennet- Cehennem Mağaralarına'ydı. İlk kez 1976 yılında buraya gelmiştim, o günden bu güne aynı göçüklerdi ama misafirler için ulaşımı kolaylaştırmışlar.

Cennet-Cehennem Mağaraları, Narlıkuyu civarında bir yeraltı deresinin yol açtığı erozyon sebebiyle oluşan iki büyük çöküntü.

Cehennem Çöküğü çapık 50-75 m. derinliği ise 130 m. civarında. Sadece yukarıdan bakılabilen karanlık ve iç karartıcı bir görünüme sahip. 

Buradan hemen yakınındaki Cennet Çöküğüne gittik. Burası daha ziyade elips biçiminde yaklaşık derinliği 70 m. olan bir göçük. Burada 5. yüzyılda yapılan Meryem Ana Kilisesi de bulunuyor. Ama buraya inmek için 450 basamak inmek gerekiyor. Çıkış için ise asansör kullanılıyor. Biz 65 yaş üzeri olduğumuz için, iniş ve çıkışta da asansör kullanabildik.

Giriş ücretli ve 35 TL. müzekart geçerli, 65 yaş üstü ücretsiz.

Astım Mağarası ya da diğer adıyla Dilek Mağarası, Cennet-Cehennem çöküğüne 300 m. mesafede bulunuyor. Mağaraya helezon şeklindeki merdivenle iniliyor. Çok nemli olam bu mağaranın boyu 200 m. yi buluyor. Mağaranın standart ısısı 15 derece. Mağaradaki dev sarkıt ve dikitler güzel görüntüler oluşturuyorlar.

Buraya sadece ben indim, eşim ve Erhan dışarıda beni beklediler. Mağara içinde çok fazla yürümememe rağmen, hem merdivenler ve hem de nem beni oldukça yordu.

Giriş ücretli ve 35 TL. müzekart geçerli, 65 yaş üstü ücretsiz.

Bu gezilerimizi yaptıktan sonra, otelimize dönüp gala gecemizi gerçekleştirdik. Arkadaşlarımızla bir gece birlikte olacağımız bu toplantının her dakikasını değerlendirmemiz gerekiyordu. O gün hem geçmişi andık hem de güzel eğlendik. 

Ertesi gün yolumuz Tarsus'aydı. Tarsus yazımda görüşmek üzere.

İYİ SEYAHATLER



Hiç yorum yok: