LİTVANYA - KAUNAS

 Ağustos 2022

Bugün Riga'dan Kaunas'a yolculuk günüydü. Riga otogarından iki gün öncesinden otobüs bileti almıştım. Saat: 12,40 da hareket edecek olan otobüsümüz biraz geç kalınca, hareket saatimiz biraz daha geç oldu. Buradan Berlin'e giden otobüsümüz biraz eski ama konforluydu ve ben yol üzerindeki Kaunas'ta indim.  

Yolumuz kısaydı ama yolun tek gidiş gelişli olması nedeniyle otobüs çok yavaş ilerliyordu. Yol boyunca büyük tahıl tarlaları göze çarpıyordu. Bu arada bir yerde epeyce bekledik. Bu sırada tanklar ve zırhlı araçlardan oluşan bir konvoy yanımızdan geçti. 

İki şehir arasını 4 saat diyorlardı ama vardığımızda 5 saati geçmişti. Otobüs terminalinden bindiğim bir taksiyle otelime varıp yerleştim.

Kaldığım otelden aldığım turistik haritayla kentin turistik bölgesini gezmeye başladım ama o kadar yetersiz bir harita yapmışlar ki yerleri bulmak için epey uğraşmam gerekti. Akşam üzeri otogar istikametine doğru yürümüştüm. Otogarda daha detaylı bilgileri olan ve güzel bir haritaya sahip kitapçığı alınca gezeceğim yerleri daha kolayca buldum. Gittiğim ülke ve şehirlerini daha önce çalıştığım için, haritada nereye gitmek istediğimi bilerek geziyorum zaten.

Kaunas, Riga gibi tarihi dokuyu iyi koruyamamış ama en azından bizde olduğu kadar da kötü değildi. Burası tıpkı Riga gibi oldukça sakin bir kentti. Yürürken etrafta olmayan kargaşa, yeşil yol, parklar, insanların sakinliği, etraftaki sessizlik insanı çok rahatlatıyordu.

Şimdi de sırasıyla Kaunas gezimizi yazmaya başlayalım. 

St.Michael ve Archangel Kilisesi;

Otelime en yakın tarihi mekan burasıydı. Gezime ilk buradan başladım.

St. Michael the Archangel's Kilisesi veya diğer adıyla Garnizon Kilisesi, Kaunas şehrinde bulunan, ana yaya caddesi olan, Laisves'in bakış açısını kapatan bir Roma Katolik kilisesi. Kaunas'ın Rus imparatorluğunun bir parçası olduğu 1891 ve 1895 yılları arasında, büyük ölçüde Kaunas Kalesi'nin Rus Ortodoks garnizonunun kullanımı için Neo-Bizans tarzında inşa edilmiş. 

Old Town;

Laisves Caddesi;

Bu cadde, ortasında iki tarafı ağaçlıklı bir yol ve bu yolun iki tarafında bulunan yaya yolundan oluşuyor. Yol üzerinde çeşitli alışveriş dükkanları, restoranlar bulunuyor. Gündüz daha az sayıda insan olsa da, gece bütün Kaunaslılar buraya inmiş gibi, oldukça kalabalık oluyor. İşte yukarıda bahsettiğim kilise de bu uzun caddenin tam ortasına inşa edilmiş.


Yol boyunca mimari güzelliklere sahip tarihi binaların güzel korunmuş olduğunu gözledim. Tabii ki 2.Dünya savaşı sırasında bombalanıp yıkılmış olan binalar yerine inşa edilmiş daha modern binalar da bulunuyor. Ayrıca bu kentte ve bölge ülkelerinde (özellikle Varşova'da) inanılmaz sayıda heykel bulunuyordu.  

Müzikal Tiyatro;

Bu yol üzerinde Müzikal Tiyatro bulunuyor. Dışını da içini de gezdim, o sırada sahne hazırlıkları yapılıyordu. 


St. Gertrude Kilisesi; 


Litvanya'nın en eski Gotik kiliselerinden biri olan bu kilisenin 15. yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği tahmin ediliyor. 1503 yılında, Litvanya Büyük Dükü Aleksandras, Gertrude'yi Kaunas bölge kilisesine atamış. 

Yaklaşık 16. yüzyılın ortalarında kiliseye küçük bir kule eklenmiş. Hem kilise hem de manastır 1948'de kapatılmış. Kilise tıbbi malzeme deposuna dönüştürülmüş. Marion manastırında idari ofisler ve daha sonra Pozela bölgesinin komünist partisi yürütme komiteleri binası olarak kullanılmış. 

Bu idari ofisler için ek bina inşaatına 1988 yılında başlanmış ve kilisenin yıkılması için planlar yapılmış, ancak halk buna itiraz etmiş ve buna engel olmuşlar.


Burada ve Vilnius'ta bulunduğum süreler içinde çok sayıda nikah törenine denk geldim. Bir kilisede düştüğüm komik durumu da sırası gelince yazacağım.

Tarihi Başkanlık Sarayı;

Saray, kilisenin biraz ilerisinde bulunuyor. 


Litvanya 1918'de bağımsızlığını ilan ettikten sonra, Kaunas yeni kurulan devletin geçici başkenti olmuş. 1 Eylül 1919'da Litvanya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve ofisi ikametgaha taşınmış. Savaşlar arası dönemde, Cumhurbaşkanlığı Sarayı siyasi hayatın en önemli merkezlerinden biri olmuş. Bağımsız Litvanya'nın üç cumhurbaşkanı da orada çalışıp ve yaşamış.  II. Dünya Savaşı sırasında bina Alman askeri yetkilileri tarafından devralınmış. Cumhurbaşkanlığı Sarayı avlusundaki heykeller, devletin eski cumhurbaşkanlarının anısına 1996 yılında yerleştirilmiş. 


Saray şimdi müze olarak hizmet veriyor. İçeride geçmişte burada yaşamış olan 3 başkan ile ilgili bilgi, belge, heykel ve resimler yer alıyor.


Yolumun üzerinde böyle güzel sokakları da fotoğrafladım tabii ki.

Vilnius Caddesi;


Bu cadde de Laisves Caddesi gibi eski binaları, restoranları, barlarıyla turistik bir cadde. Benim orada olduğum sırada yapılan kısmi yol çalışmaları nedeniyle turistik cazibe merkezi olmaktan uzaklaşmış görünüyordu.


Bu cadde üzerinde bulunan bir restoranda, arkadaşım Ergun Esen'in Rusya gezimizde yediği kara ekmekten hamburgeri ben de burada tattım. Oldukça lezzetliydi.

Neris ve Nemunas nehirleri bu kentte birleşiyor. Birleştikleri bölgede de oldukça büyük bir park olan Santaka Park, Kaunas Kalesi, önemli kilise ve katedraller bulunuyor. Nemunas nehri kıyısından buraya doğru giderken Yahudi soykırım müzesine rastladım ama, kapalı olduğu için içeriye girme şansım olmadı. Üzerindeki tabelada burada öğrenci olarak bulunan çok sayıda gencin öldürüldüğünden bahsediyordu.

Vytautas Köprüsü;


Sırada Nemunas nehri üzerinde bulunan Vytautas Köprüsü  diğer adıyla Aleksotas Köprüsü vardı. Bu köprü Aleksotas ve eski kenti birbirine bağlıyor. Uzunluğu 256 m. ve genişliği 16 m. 1927-1930 yılları arasında inşa edilmiş. 

St. Meryem Kilisesi;


Köprüyü geçince nehir kıyısındaki St. Meryem Kilisesi karşıma çıktı. Baktım dışarıda bekleyen şık giyimli insanlardan oluşan bir kalabalık vardı. Aralarında geçerek kiliseye girdim. Kilisenin orta bölümünden ilerledim. İçeride kilisenin papazı ve yeni evli bir çift vardı. Ben ortadan yürümeye devam ederken papaz bana sesleniyor ve eliyle işaretler yapıyordu. Ben de fotoğraf çekmeme itiraz ediyor zannederek fotoğraf çekmediğimi kiliseyi incelediğimi söylüyordum ama o hala söylenmeye devam ediyordu. O sırada yeni evli çiftin fotoğrafçısı olan bir kız yanıma gelerek, ortadan çekilmemi, törenin devam ettiğini söyledi. Tabii ki ben kendimi hemen yan tarafa attım ama çok da mahçup oldum doğrusu. Ben kenara gelince, müzik eşliğinde gelin ve damat ağır adımlarla kilise dışına çıktılar. Dışarıda bekleyenler onlara konfetiler attılar. O günkü komik durumuma hala  gülüyorum.


Fotoğrafta yeni evli çift ve arka planda bana fırça atan papaz efendi. )))

Kilisenin biraz da tarihinden söz edelim; 1400 yılında  Tatarlarla yaptığı savaşta, nehre düşerek son anda kurtarılması sonucu Dük Vytautas tarafından inşa ettirilmiş. Kaunas'ın en eski Katolik kilisesiymiş. 

Oradan kentin en büyük meydanına doğru ilerledim.

Perkünas Evi;


Bu ev Kaunas'ın en eski eviymiş. Hansa tüccarları tarafından inşa edilmiş ve 1440'tan 1532'ye kadar ofisleri olarak hizmet vermiş. Ev, 19. yüzyılda Polonya-Litvanyalı şair Adam Mickiewicz'in katıldığı bir okul ve tiyatro olarak hizmet vermiş. 19. yüzyılın sonunda, o zamanın romantik tarihçileri tarafından Baltık pagan gök gürültüsü tanrısı ve Perkūnas gökyüzünün bir idolü olarak yorumlanan bir figür, duvarlarından birinde bulunduğunda "Perkünas Evi" olarak yeniden adlandırılmış. Litvanya mitolojisinde ev adını gök gürültüsü tanrısından alıyormuş. 15. yüzyılda sadece tuğla kullanılarak inşa edilmiş. Bir süre Hansa Birliği'ne ait bir ticari ofis olarak kullanılmış, bugün ise Cizvitlere ait ve Polonyalı şair Adam Mickiewicz'in müzesi olarak kullanılıyor.

Belediye Meydanı;


Bu kez yolumun üzerinde belediye meydanı var. Geçmişte pazar yeri olarak kullanılmış olan bu meydan şimdi kentte yapılan gösteriler, konserler ve festivaller gibi etkinliklerde kullanılır olmuş.

Belediye Binası (City Hall);


Belediye Binası, inceliği ve zarafeti ile dikkati çekiyor. 53 metre yüksekliğindeki kulesi eski şehrin en yüksek kulesi. Kaunas belediye binasının inşaatına 1542'de başlanmış. Zemin kat ticaret ve hapishane gardiyanları, birinci kat duruşma, sulh hakimi, hazine, arşiv ve ofis için kullanılmış. Mahzenler malları depolamak ve hapishane olarak kullanılmış. 

Şimdi Kaunas Belediye binasına "Beyaz Kuğu" deniyormuş. Günümüzde düğün törenleri, şehir konuklarının resmi karşılaması, anlaşmaların imzalanması ve resmi etkinlikler için kullanılmaktaymış.

St. Francis Xavier Kilisesi;


Aziz Francis Xavier'e adanan kilise, Kaunas'ın Eski Kent bölgesindeki Belediye Sarayı Meydanı'nda Cizvitler tarafından yaptırılmış. Cizvitler 1642'de Kaunas'ta ilk ikametgahlarını açmışlar ve 1643'te Perkünas Evi'nde bir şapel kurmuşlar. Kilisenin inşaatı 1666'da başlamış ve 1722'de kutsanmış.

Çarlık Rus hükümeti kiliseyi 1824'te Ortodoks kilisesinin kullanımına vermiş. Kilise ancak 1924'te tekrar Cizvitlere tahsis edilmiş. Litvanya'nın Sovyetler Birliği tarafından işgal edilmesinden sonra St. Francis Xavier kilisesi teknik okula dönüştürülmüş. kilisenin içi spor salonu olarak kullanılmış. Kilise 1989 yılında tekrar Cizvitlere iade edilmiş.

Kaunas Kalesi;


Kaunas Kalesi, 14. yüzyılın ortalarında inşa edilmiş bir Orta Çağ kalesi. Nemunas Nehri kıyısında, Neris Nehri ile birleştiği yere yakın bir noktada ve kent açısında stratejik bir mevkide yer alıyor. Tarihi süreç boyunca savaşlarda etkin olarak kullanılmış olan kale, uzun yıllar tekedilmiş bir biçimde kalmış. 1960 yılında yuvarlak kule müze olarak açılmış. Kale turizme açık ve zaman zaman da festivallere ev sahipliği yapıyormuş.


14 Temmuz 2018'de Kalenin yanına Dük Vytatus'u simgeleyen ''Özgürlük savaşçısı'' heykeli dikilmiş. Heykelin yüksekliği 7 m. olup bronz dökümü Ukrayna'da yapılmış. Fotoğrafta da görüldüğü üzere granit bir kaide üzerinde yer alıyor.

Şehit St. George Kilisesi;


Aziz George Şehit Kilisesi, Kaunas Kalesi'nin hemen yanında bulunan bir Roma katolik kilisesi. Litvanya'daki Gotik mimarinin önde gelen bir örneği. İnşaat 1492'de başlamış ve 1502'de sona ermiş. Napolyon Savaşları sırasında ve en son Baltık devletlerinin işgali sırasında ilaç deposuna dönüştürülen kilise ağır hasar görmüş.

Santaka Park;


Park, Litvanya'nın en büyük iki nehri olan Nemunas ve Neris'in birleştiği yerde bulunuyor. Park bazen Kaunas'ın doğum yeri olarak da adlandırılıyor. Bazı kaynaklar buranın Litvanya aşk, flört, dostluk ve özgürlük tanrıçası Milda'nın bir zamanlar olduğu yer olduğunu söylüyormuş. Teklifler, özçekimler, açık hava düğünleri, sokak basketbolu, voleybol, frizbi, koşu, batonlu yürüyüş, öğle yemeği, pagan ritüelleri ve çok daha fazlası olan bu park oldukça güzel.

Funicular;


Kaunas'ın önemli bir yeri de funicular. Buna binerek Kaunas'ın en tepesinde yer alan İsa'nın Dirilişi Bazilika'sına çıkılıyor. Benim orada bulunduğum dönemde funicular kapalıydı. Hemen yanında yukarıya doğru giden bir patika vardı. Ben de yolumu kısaltma düşüncesiyle bu patikadan yukarıya doğru çıktım ama hemen hemen varmışken tepedeki evlerin tel örgüyle çevrilmiş bahçeleri nedeniyle geri dönmek zorunda kaldım. Uyanıkız ya! )))) Tekrar patikadan aşağı inip doğru yoldan ve 200 basamaklı merdivenden çıkarak Bazilikaya ulaştım.

İsa'nın Diriliş Bazilikası; 


Kilise, Kaunas'ın yeşil tepesi, Zaliakalnis de bulunuyor. Burası anıtsal bir Roma Katolik kilisesi. Kilise 2004 yılında kutsanmış ve 2005 yılında nihayet tamamlanmış. Baltık Devletleri'ndeki en büyük bazilikal kilisesiymiş.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi'ler kiliseyi depo olarak kullanmışlar. Litvanya'nın Sovyet işgali sırasında, binaya hükümet tarafından el konulmuş. 1952'de Stalin fabrika olarak kullanılmasına karar vermiş.

Kilisenin şimdi iki kulesi bulunuyor biri 70 metre yüksekliğinde ve daha alçak olanı ana sunaktan yükseliyor. Ana kulenin üst katında ek bir şapel var. 

Kiliseye giriş ücretli özellikte asansörle çıkılan terasından kenti izlemek için kiliseye girdim. Bu güzel kenti bir de yukarıdan izledim.


M. K. Čiurlionis Ulusal Sanat Müzesi;


Müzesi, öncelikle ressam ve müzisyen M.K.'nin eserlerini sergilemeye ve tanıtmaya adamış. Čiurlionis (1875-1911).


Müze 1921'de kurulmuş ve 1925'te geçici bir galeri açmış. 1936'da Vytautas Büyük Kültür Müzesi olarak yeniden adlandırılmış ve 1944'te bugünkü adını almış. 

Müze şimdi, konferanslar, konserler, konferanslar ve çocuklar için özel eğitim etkinliklerinin yanı sıra uluslararası sergilere de sponsorluk yapıyormuş.

Devil's Museum;


Ulusal Sana Müzesi'nden çıkıp buraya yakın olan, Şeytanlar Müzesi'ne gittim. Burada farklı renklerde ve boyutlarda 3000’den fazla şeytan heykeli ve maskesi sergileniyor.


Bunlar genellikle yüzleri asık şeytanlar olmasına rağmen gülümseyen sevimli şeytanlar da vardı burada. Bu kadar şeytanı nasıl bir araya getirmişler çok ilginç doğrusu.


Bu da şeytanın pabuçları )))


Daha önceki yazımda Avrupa'da parklara verilen önemde söz etmiştim, işte burada da büyük, yeşilin her tonuyla bezenmiş güzel parklardan birinin fotoğrafını paylaşayım.

Kaunas Camisi ve Müslüman Mezarlığı;


Kaunas Camisi, Litvanya'daki dört camiden biri ve Litvanya ve Baltık ülkelerindeki tek tuğla cami olan Kaunas şehir ve bölgesindeki tek camiymiş.

Başlangıçta Neman nehri kıyısında ahşap bir cami varmış. Ancak, 1812 kışında Fransızların Rusya'yı işgali sırasında, Napolyon birlikleri Kaunas şehrini geçip ahşap binayı ateşe vermiş. O zamandan 1906'ya kadar, Müslüman Tatarların Kaunas'ta ortak bir ibadet yeri yokmuş, Tatar asıllı Litvanya vatandaşı Alexander Illasevich, Rus hükümetinden yeni bina inşa etmek için izin almış.  Mezarlığa defnedilen anne ve babasının anısına ahşap bir cami yaptırmış. Ahşap caminin dışı süslemesiz, mavi boyalı on metre uzunluğunda ve sekiz metre genişliğinde ahşap bir yapıymış. Minaresi yokmuş, bunun yerine sadece bir yıldızla altın hilal sembolü ile çatı çivisini süsleyen küçük bir kule vardı. Ayrıca ön avlu da yoktu, bunun yerine iki metre derinliğinde, çitle çevrili, çift kapılı girişin arkasında yer alan ve üzerinde Müslüman inancının Şahadet ifadesinin yazılı olduğu bir anıt plaket ile süslenmiş.

1933 yılında cami betonarme olarak yeniden inşa edilmiş. 


Cami duvarındaki plakette TİKA 2019 yılında tadilat ve donanım projesi gerçekleştirmiş olduğu yazılıydı.  

Burada benim gezemediğim daha tarihi yerler ve müzeler de var. Gezdiğim yerleri yazarak gezmeyi planlayanlara yardımcı olmak amacıyla yazıyorum zaten blogumda. 


Her şehirden olduğu gibi buradan da ayrılmak zamanı geldi. Şimdi yolumuz Litvanya'nın başkenti Vilnius'a. Orada görüşmek üzere.

İYİ YOLCULUKLAR


Hiç yorum yok: