Haziran 2001
Washington D.C.'den sabah kahvaltısından sonra yola çıkıyoruz. Şimdiki hedefimiz Shenandoah Milli Parkı (Shenandoah National Park). Yaklaşık 100 km. olan bu yolda keyifli bir yolculuktan sonra parka ulaşıyoruz.
Bu ulusal park, girişinden çıkışına kadar mesafesi 169 km. olan bu yola, Skyline Manzaralı Yolu (Skyline Drive) adı verilmiş. Hemen hemen bu yolun ortasında bulunan Skyland'de konaklayacağız. Harika doğa manzaralarına sahip bu yolda ilerlerken, ben de bize verilen broşürleri okuyorum.
Bu broşürler, vahşi yaşam içinde bulunacağımız süre içinde dikkat etmemiz gereken konular hakkında bilgi içeriyor. Özellikle siyah ayılar konusunda uyarılar var. Hayvanları tahrik edecek davranışlarda bulunmamamız, karşılaştığımızda korkup kaçmamamız, onlara yiyecek vermememiz, yavruları olan ayılardan daha uzakta durmamız gerektiğine v.b. ilişkin uyarılar var.
Bunları okurken heyecanlanıyoruz tabii, böyle bir vahşi ortamda yalnız başımıza dolaşacağız ve ne ile karşılaşacağımızı bile bilmiyoruz.
Bu parkta yaklaşık toplam 800 km.'lik patika yürüyüş yolları bulunuyor. Ayrıca ata binme, bisiklet parkurlarının yanı sıra 10 adet şelale ve kanyonları var. Ama elimizdeki program gereği, bunların ancak bir kısmını görebileceğiz.
Burada, beyaz kuyruklu geyik, siyah ayı, vaşak, rakun, kokarca, sıçan, kızıl tilki, gri tilki, çakal ve tavşan bulunuyor. Parkın uzak bölgelerde dağ aslanı görüldüğüne ilişkin söylentiler varmış.
200'den fazla kuş türü yılın belli dönemlerinde burada yaşıyorlar. Baykuş, kırmızı kuyruklu şahin en dikkati çeken kuşlar.
Nehirlerinde farklı cinsten alabalıklar yaşıyor.
Skyland'a varıyoruz burada bizim için rezervasyonu yapılmış olan bungalov evlere yerleşiyoruz. Şimdi vahşi doğayı keşfetme zamanı.
Elimizdeki broşürlerden hareketle Stony Man adı verilen bir büyük kayaya doğru bir patika yoldan ilerliyoruz. yaklaşık 1,5 km. olan bu yol üzerinde yabani hayvanlarla karşılaşacak olmaktan hem korkuyor hem de durumu merak ediyoruz. Stony Man'a varıncaya kadar hiçbir hayvanla karşılaşmıyoruz sadece hayvan pisliklerini görüyoruz. Sadece bunları göreceğimizi konuşup gülüşüyoruz.
Nihayet Stony Man'a varıyoruz. Buradan Shenandoah vadisini (Shenandoah Valley) izliyoruz. Bu kaya aynı zamanda kaya tırmanışçılarının da tırmanış yaptığı bir yer ancak biz oradayken böyle bir etkinlikle karşılaşmadık.. Biz kayanın en üst noktasındayız ve manzara çok harika.
İşte bu kayanın tepesinde arkamızda muhteşem vadi ve ben göğsümdeki Sheriff yıldızımı gösteriyorum. Böyle bir kırsalda elbette asayişi sağlamak için, bir Sheriff olmalı değil mi? :)
Geriye dönüşe geçiyoruz, neredeyse kampa varmak üzereyken, bir dişi siyah ayı ve yavrusunu görüyoruz. Heyecanla fakat sessizce resmini çekmeye çalışırken o şöyle bize bir bakış fırlattıktan sonra umarsız bir şekilde yavrusuyla beraber kayboluyor. Bizim için oldukça heyecanlı bir andı doğrusu, aramızda herhangi bir engel olmaksızın bir ayı ile ilk defa bu kadar yakın olmuştuk.
Akşam yemeğimizi buradaki restoran'da yedikten sonra evimize çekiliyoruz. Evimizin balkonunda şarkılar söyleyip eğleniyoruz.
Sabah yola çıkma zamanı. Eşyalarımız toplayıp aracımıza yerleştiriyoruz o arada ne görelim, bir geyik bize oldukça yakın. Önce uzaktan resimlemeye çalışıyoruz kaçar endişesiyle sonra yavaş yavaş yaklaşıyoruz hayvan hiç kaçmıyor. Burada vahşi hayvanlar insanlara çok alışık, insanlar onlara zarar vermediğinden olsa gerek. Kendi memleketimizi konuşuyoruz aramızda, bir vahşi havyan görünce insanlarımızın onu nasıl vahşice öldürdüklerini.
Yola çıkıyoruz ama Roanake'ye kadar bu milli parkta yol almaya devam edeceğiz. Yolda bir aracın durduğunu görüyoruz, araçtan inen birisi resim çekmeye çalışıyor . Biz de arabayı durdurup iniyoruz yine bir siyah ayı ama biz resmini çekinceye kadar uzaklaşıyor. Yandaki (başkasının çektiği) resimde de görüleceği gibi ayılar karayolundanböyle rahatlıkla geçiyorlar.
Roanake - Cherokee yazımı okumak için tıklayınız....
İYİ SEYAHATLER.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder