ROMANYA - TARGU MUREŞ

           Ağustos 2017


Bugün ilk hedefimiz Sighişora'dan yaklaşık 60 km. ileride bulunan Targu Mureş kenti. Kente varınca önce arabamızla şehire bir panoromik tur atıyoruz. Sonra park etmek için uygun bir yer arıyoruz ve zor da olsa yol kenarında bir araçlık yer bulunca, aracımızı park edip şehir turuna başlıyoruz.


Yolumuzun üzerinde ilk karşılaştığımız tarihi mekan Turda Mures Fortress (Cetatea Medievala )Romanya'nın diğer yerleşimlerinin aksine, bu kaleye girişte para almıyorlar, şaşırıyoruz doğrusu.

Daha önceki yazımda, Sighişoara kalesinden söz ederken 7 kulesi bulunduğundan söz etmiştim. Bu kalede de aynı şekilde 7 adet kule (burç) bulunuyor. Bu kulelerin her biri bir meslek loncasına ait. Kasaplar Kulesi, Terziler Kulesi gibi. Bu kulelerden bazılarını geziyoruz. Burçlardan birinde resim sergisi yapılıyordu ve görevlilerin yaklaşımı çok sıcaktı.



Bu kale ve içindeki manastır 1492 yılında Prens Stefan Bathory döneminde yapılmış. Daha sonraki dönemlerde de ilaveler yapılmış ve şimdiki son durumuna getirilmiş. Şimdi oldukça temiz ve bakımlı bir kale burası. Kale içinde bulunan mekanlar da ziyarete gelenlere kolaylık olsun diye ok işaretleriyle donatılmış.


Nurşen'in keyfi yok bugün, kendini yorgun hissediyor burçlara çıkmak ve kaleyi gezmek zor geliyor ona. O bir tarafta oturup dinlenirken ben de kale içinde tur atıyorum.


Kaleden çıkışta en yakın tarihi bina, Mara Katedrali. Katedralin önünde ise uzunca bir park bulunuyor buranın adı Piata Trandafirilor (Gül Meydanı). İki caddenin arasında bulunan bu park kentte insanlara hava alacak ve dinlenecek bir mekan sunmuş. Katedralin önünde ise Avram İancu'nun bir heykel bulunuyor.


Targu Mures'in, merkezi konumdaki Piata Trandafirilor (Roses Meydanı)nın çevresi, modern sokak kafeleri ve restoranlar, kiliseler ve anıtlarla kaplı. Burada gezerken önünde insanların kuyruk olduğu bir börekçi görüyoruz. Oradan aldığımız ıspanaklı ve kıymalı börekleri bu park içinde mideye indiriken, hem açlığımız gideriyor, hem de biraz dinlenmiş oluyoruz. İnsanların sıraya girdiği kadar varmış, börekler oldukça lezzetliydi.


Yine bu bölgede yürürken, başlarında fötr şapkalarıyla Romen Romanlarını ( Çingeneler ) görüyoruz, bunlar bir baba ve çocukları. Onların resimlerini çekmek için izin istiyorum, kabul ediyorlar. Daha sonra bana seslenip beraber resim çekilmek istiyorlar ve şapkalarından birini bana veriyorlar. Resim çekildikten sonra, birisi bana şapkanın içindeki Gabor yazısını gösteriyor, yani biz sıradan Roman değiliz anlamına geliyor bu.

Burada biraz Romanlardan ( Çingene) kısaca söz edelim. Burada yaşayan Romanlar dört kategoriye ayrılıyorlar;

1-  Gabor ve Kalderashlardan oluşan çingene gurubu. Bunlar safkan çingene ve yaşam kaliteleri yüksek olanlar. 2-  Khashtalo gurubu ise daha çok ahşap oymacılığı işiyle uğraşanlar. 3- Ev çingeneleri, bunlar da yerleşik düzene geçmiş olanlardan oluşuyor. 4- Çadır çingeneleri, bu kategoride olanlar genellikle, göçebe çingeneler. Son iki guruptaki çingeneleri ülkemizde de görüyoruz. Ama Romanlar Romanya'da oldukça büyük bir nüfusa sahip.


Baba bu sırada arkadan gelen kadın Romanlara birlikte resim çekilmek için sesleniyor fakat kadınlar bağırışarak bir dükkana giriyor ve resim çekilmiyorlar. Oysa üzerlerindeki renkli, cicili, bicili giysileri ile Roman kadınlarla resim çekilmek de hoş olacaktı. Burada çok sayıda Roman görüyoruz. Biz de yol üzerinde rastladığımız bir kadın Romanı fotoğraflıyoruz. Burada genellikle Roman genç kızlar pembe, kırmızı, orta yaşlılar yeşil, yaşlılar da bordo ve koyu yeşil giyiyor. Yukarıda resimlerini paylaştığım Romanları da gördük, sokakta dilenenleri de.

Buraya yakın Valenii Roman köyünde bir evde kalmak ve orada yemek yemek de sözkonusu ama bunu tercih etmiyoruz.


 Yolumuz üzerindeki tarihi yapı, şu anda  Ethnography and Folklore Museum olarak kullanılıyor. Bu müzeye giremiyoruz çünkü planımıza göre kısıtlı zamanımızı burada aşmamamız gerekiyor. Daha Turda'ya gideceğiz.


Şehrin merkezinde böylece bir tur attıktan sonra Turda'ya doğru yola çıkıyoruz.


Romanya - Turda Tuz Madeni yazımı okumak için tıklayınız...


İYİ SEYAHATLER

                                                 

Hiç yorum yok: