Ağustos 2017
Bu kez Sebeş'e varmadan bir yol ayrımına geliyoruz, orada otoyol işareti görüyoruz ve o istikamette ilerleyip, otoyola varıyoruz. Bir derin oh çekiyoruz çünkü günlerdir o daracık ve trafiği sıkışık yollarda araba sürmekten gına gelmişti doğrusu. Bu arada hatırlatayım, otoyollar ücretsiz.
Sibiel köyüne hava kararmak üzereyken varıyoruz. Burası için de daha önceden bir rezervasyon yaptırmamıştım. Burada çok sayıda pansiyon bulunmakta ama birkaç tanesine uğruyoruz, kapıyı açan yok. Yine bir tanesinin kapısını çalıyoruz ama yine ses yok. Tam o sırada yoldan geçen bir Romen kadın geliyor ve bize kapıyı açıyor, işletmeci içeride uyuyormuş. İşletmeci pansiyonun dolu olduğunu söylüyor. Bize kapıyı açan kadın kendisini takibetmemizi istiyor ve başka bir pansiyona götürüyor. O pansiyonda yer var ve beğendiğimiz bir odaya yarleşiyoruz.
Pansiyonun (Pensiunea Flori Tel: 0743 329 332) işletmecisi kadın ile oğlunun tercümanlığında, bir gece oda, akşam yemeği, sabah kahvaltısı ( 100+80+40=220 Ley'e anlaşıyoruz. Bazı giysilerimizi de yıkamaya veriyoruz, yani bir makinalık, o da (20 Ley). Pansiyon geniş bir bahçe içinde bulunuyor ve tertemiz. İşletmeciler bir karı, koca ve oğul hepsi de güleryüzlü ama biraz çekingen duruyorlar. Belki de misafirlere rahatsızlık veriririz endişesi taşıyorlar.
Varışımızdan bir saat sonra akşam yemeği için iniyoruz. Bir masada orada tanıştığımız bir Fransız aile ( Baba, Anne ve yetişkin erkek çocuk) oturuyor. Onlarla sohbet ederken önce kendi ürünleri olan sebzeli lazanya ve şarap ve ardından yine kendi ürünleri olan elma rakısı ile rosto - püre servis ediyorlar. Ya bu yemekler ve içkiler bu kadar mı güzel ve lezzetli olurlar.
Yemekleri yerken ve sınırsız içkilerimizi yudumlarken bu Fransız aile ile hem seyahatler, hem özel hayatlarımız ve hem de siyaset sohbeti yapıyoruz. Zevkli ve güzel geçen bu yemeğin sonunda içinde reçel bulunan krep ikramı yapılıyor.
O gece harika bir uyku çekiyoruz. Şehirde yaşıyor olmamız nedeniyle çok uzun zamandır horoz sesiyle uyanmamıştık, bu gün onların sesiyle uyanıyoruz. Sabah kahvaltımızda da yine çeşit çeşit yiyecekler. Kendi ürünleri olan peynirler, reçeller ve çörekler ikram ediyorlar. Bir şey söyleyeyim mi? Gerçekten tüm Romanya'daki gezimizde diğer yerlerdeki lezzetler, burada yediklerimizin yanında solda sıfır kalır. Sabah son fincan çayımı bahçedeki salıncakta içiyorum.
Bugün sırada Sibiu ve Transfagaraşan var ama oraya gitmeden önce köyü şöyle bir dolaşıyoruz. Hepsi mükemmel ve modern köy evlerine karşın hala at arabası kullanmaları dikkatimizi çekiyor. Hatta köyün belli yerlerinde faaliyette bulunan su kuyuları da var.
Gittiğim ülkelerde çocuk ve gençlerle fotoğraf çekilme geleneğimiz bu delikanlıyla gerçekleştiriyorum Romanya'da.
Şimdi yolumuz Sibiu'ya orada görüşmek üzere....
Romanya - Sibiu yazımı okumak için tıklayınız..
İYİ SEYAHATLER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder