OCAK - 2019
Takipçilerimin bildiği gibi, genellikle seyahatlerimi yalnız ve bazen de bir veya bir kaç arkadaşımla yaparım. Ama seyahat edeceğim ülke Küba olunca, yalnız seyahat yapmanın biraz zorlu olacağını düşündüm. Bu nedenle seyahati bir tur ile yapmaya karar verdim. Ama seyahati tamamladıktan sonra, şartlar zor da olsa bu seyahatin bağımsız da yapılabileceğini de gözlemledim.
Bu tura eşim, dayım ve ben üçlü olarak katıldık. Küba seyahatimizde oldukça bilgili ve donanımlı bir rehberimiz oldu ve bu nedenle de şanslıydık. (Resimde sağ baştaki beyaz tişortlu) Ayrıca da iyi bir grubumuz vardı, bazı ufak tefek çıkıntılık yapanlar olsa da.
Küba ile ilgili ilk yazımda, Küba tarihi ile ilgili özet bir bilgi verdikten sonra, sıra genel ve Küba'yı ziyaret edecekler için faydalı olabilecek bilgileri paylaşmaya geldi sıra...
Küba'ya ne zaman gidilir?
Ben aslında Şubat ayı sonunda bu seyahati planlamışken, seyahate katılmayı düşündüklerini söyleyen arkadaşlarımın cevaplarını geciktirmesi ve tur firmasındaki bu tarihteki turun dolması nedeniyle, turu 24 Ocak olarak değiştirmek zorunda kalmıştım.
Tur rehberimizin de ifadesiyle, Küba turu için en iyi aylar Kasım ve Mart aylarıdır. Aralık, Şubat ve Nisan ayları da genelde aşırı sıcak ve aşırı yağışlı olmaması sebebiyle seyahate en uygun aylar olarak sayılabilir. Ocak ayında yaptığımız bu seyahatte de yağışlı bir hava ile karşılaştık. Ancak bu aylar yüksek sezon ayları olduğu için, fiyatlar da doğal olarak yüksek oluyor.
Küba'da ulaşım:
Şehir içi; Havana'da hem son model taksiler olduğu gibi, eski Amerikan otomobilleri ile ulaşım da mümkün ve ayrıca bu taksiler, nostaljik bir hava katıyor ulaşıma. Ayrıca sarı renkli turistik küçük taşıma araçları da var, bunlara Cocotaxi deniyor. Otobüsler ve dolmuşlar da bulunuyor şehir içi ulaşımlar için, ancak adeta balık istifi olan bu araçlarla seyahat etmek oldukça zor. Ayrıca bazı şehirlerde "Bicitaxi“ denilen iki kişilik oturacak yeri bulunan sürücülü bisikletler de bulunuyor. Santa Clara'da at arabasının da şehir içi ulaşımda kullanıldığını gözlemledim.
Şehirlerarası seyahati devlete ait "Viazul“ firmasının otobüsleriyle yapmak mümkün. Bu otobüslerin tek sıkıntılı tarafı yol boyunca klimanın aşırı soğuk çalıştırılması, hassas bünyeye sahip olanlar için yolculuk eziyete dönüşebilir. Bir de, bazı populer hatlarda biletler günler öncesinde tükenebiliyormuş. Tur otobüsleri ise oldukça kaliteli diyebilirim.
Havana'da eski klasik Amerikan arabaları ile de en az bir kere olsun gezmek gerekiyor. Bir saatlik şehir turunu arabasına göre 35-40 CUC'a yapıyorlar. Biz sadece merkezden otelimize kadar iki kez bu eski arabalarla gittik.
Vize:
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ücreti karşılığı hemen vize alabiliyorlar, sanırım diğer ülkelerde aynı durumda. Bu Küba için iyi bir gelir kaynağı sadece. Yeşil pasaportlu TC. vatandaşları vizeden muaf.
Küba'da iki ayrı para uygulaması bulunuyor, birisi devletin vatandaşlarına maaşlarını ödemek için ve karneye bağlı temel gıdalarla elektrik, su, gaz gibi temel hizmetlerin ödenmesinde kullandığı Küba Peso’su (CUP), diğeri ise geri kalan mal ve hizmetlerin fiyatlarının belirlendiği CUC. Başlangıçta Küba Peso’su halkın, CUC ise turistlerin kullandığı para birimiymiş ama şimdi bu ayrım hemen hemen hiç kalmamış, belli başlı dükkanlardaki fiyat etiketlerinde ürünün bedeli her iki para biriminde de gösteriliyor. 1 CUC yaklaşık 24 Küba Pesosu ediyor ama, eğer para üstü alırken dikkat etmezseniz CUC diye Peso verirlerse öylelikle peso ile tanışıyorsunuz. Biz tanıştık :) 1 CUC yaklaşık 1 USD ediyor.
Küba'da kredi kartı yaygın kullanılmıyor, sadece büyük otellerde kullanılabiliyor ama komisyonları da oldukça yüksek ve bu yüzden buraya nakit para ile gelmek daha mantıklı görünüyor. USD kullanmamakta fayda var çünkü %10 komisyon kesiliyor, EURO'da ise bu yok. Dolayısıyla bir tura katılmaksızın gelirseniz, tüm masrafları nakit yapacağınız için, yanınızda epeyce para taşımak zorundasınız.
Yeme, İçme;
Küba seyahati neredeyse bir Japonya seyahati gibi pahalı bir seyahat. Biz bu seyahate tur ile gittiğimiz için, çoğunlukla akşam ve bazen de öğle yemeklerini kendimiz ödedik. Turun kapsamında otellerde aldığımız açık büfe öğlen yemekleri ve restoranlardaki yemekler oldukça güzel ve lezzetliydi.
Küba'da çok farklı fiyatlarda restoranlar bulunuyor, kişi başı 50 CUC olanı da, 7-8 CUC olanı da. Şunu söyleyeyim aralarında çok bir fark yok yemeklerin, yani pahalı olan daha iyi değil.
Küba'ya giderken atıştırmalık birşeyler de yanınızda bulundurun çünkü orada bulmak zor, bulursanız da fiyatı yüksek. Hatta yanınıza alacağınız fazla bisküvi, çikolata, kalem gibi şeyler olursa bunları çocuklara ve yetişkinlere verip onları mutlu edebilirsiniz. Biz biraz fazla abartmışız bir valizimizin bir bölümünü bunlarla doldurmuştuk. Ama iyi de oldu, çok sayıda insanı biraz olsun sevindirmiş olduk. Bu konuda da rehberimiz buraya gelmeden önce uyarmıştı, teşekkürler ona.
Saat Farkı:
Türkiye ile Küba arasında kışın 8, yazın 7 saatlik zaman farkı bulunuyor. Uzun bir yolculuktan sonra Havana'ya inip bir de o yorgunluğa rağmen tur programı gereği şehri gezmeye başlayınca ve bir de bizim karşılaştığımız gibi, yağmurlu bir hava ile karşılaşırsanız, yandı gülüm keten helva. Bu yüzden ne yapıp edip uçakta uyumaya bakmak gerekiyor.
Yabancılara Yaklaşım:
Kübalılar o yoksulluğa rağmen sürekli gülen yüze sahipler. Ülkenin her yeri yabancı turistler için gayet güvenli. Özellikle bir çoğu geçimlerini gelen yabancılardan sağladıkları için de turistlere çok saygılı davranıyorlar. Gerçi ellerindeki bir şeyleri size satmak için adeta yapışanlar olmakla birlikte, çoğunlukla bir kere hayır deyince ısrarlı davranmıyorlar. Ama sürekli birşeyler teklif edildiği için bolca 'hayır' sözcüğünü kullanmak zorunda kalacaksınız.
İletişim;
Küba'da internet bağlantısı ciddi bir sorun. Bizim gibi artık internet ile yatıp kalkanlar için oldukça sıkıntılı bir durum var burada. Otel lobilerinde veya kentin belirli noktalarında internet bağlantısı bulunuyor. Sokaktaki internet bağlantı noktalarını bulmak oldukça kolay, nerede bir grup insan oturuyor ve ellerinde cep telefonlarıyla uğraşıyor görürseniz işte orası bir internet noktası.
Otel resepsiyonlarının çoğunda 1 saatlik internet bağlantı kartları, devlete ait telekom şirketi ETECSA ofisleriyle aynı fiyata yani 1 CUC’a ya da biraz üstünde bir fiyata satılıyor. Dışarıda ise bu satıcının keyfine kalmış ve genelde 1,5 CUC oluyor. Bağlantı parçalı olarak kullanılabiliyor. Yine de eskiye göre ucuzlamış bu kartlar, daha önce İnternet sağlayıcı ETECSA ofislerinde 3 CUC ve otellerde 5 CUC civarında imiş. Zamanla daha yaygınlaşıp ve daha da ucuzlayacaktır diye düşünüyorum.
Havana'da turun organize ettiği 3 yıldızlı bir otelde kaldık. Yani 3 yıldızlı demeye bin şahit gerekirdi bu otelin. Daha sonra Trinidad'ta ev pansiyonu CASA'larda kaldık. Bunlar otele göre oldukça güzel ve rahat yerlerdi. Küba'ya gitmeden önce CASA'larda kalma konusuda endişelenmiştim doğrusu ama gidip gördükten sonra fikrim tamamen değişti. Benden tavsiye CASA'larda kalın. CASA fiyatları 20-30 CUC’tan başlıyor. Buna kişi başı 5’er CUC da kahvaltı için eklemek gerekiyor.
Elbette lüks oteller de bulunuyor Küba'da ama fiyatları da oldukça yüksek. Varadero'da bir gündüz kullanımı için bulunduğumuz otelin odaları pek iyi olmasa da, diğer imkanları oldukça iyiyidi.
Kılık Kıyafet;
Tur firmasının, Küba'da hava her mevsim 20-30 derecedir diye yanlış yönlendirmesi nedeniyle, Küba'ya çok yazlık kıyafet ile gittik. Daha ilk gün şiddetli yağış ile karşılaştık. Firma kadrosundan olmayan tur rehberimizin Türkiye'de iken telefonla araması sayesinde üzerimize birer hırka ve uzun pantolon almasaydık, orada nasıl gezerdik bilmiyorum.
Siz siz olun gittiğiniz mevsim itibariyle hava durumunu için iyi bir araştırma yapın ve giysilerinizi ona göre seçin. Küba’nın özellikle batı bölgelerinde Aralık ayından Mart’a dek ara ara böyle serin hava dalgalarının geçmesi olağanmış.
Tabii ki güzel plajları olan bu ülkeye giderken de mayoları almayı ihmal etmemek gerek.
Gereksiz eşyalarınızı orada bırakabilirsiniz, birilerini mutlu edecektir bu durum.
Küba'dan Ne Alınır?
Küba'dan alınacak en önemli iki şey var biri rom, diğeri puro. Rom'un kalitesine, yıllanmışlığına göre farklı fiyatlarda satıyorlar. Ancak aynı marka, çeşit ve miktardaki rom devlete ait tüm dükkanlarda, havaalanındaki duty free de buna dahil, kuruşuna dek aynı fiyata satılıyor.
Puro konusu da oldukça sıkıntılı, bu konuda belki de uzman olmak gerekiyor ama ne yazık ki böyle bir şansımız yok. Turun kapsamında bir puro fabrikasına gittik. Orada aldığımız puroların aynısını başka yerde daha ucuz fiyatta satıldığını da gördük. Ama havaalanında aynı marka purolar, fabrikadaki satış fiyatlarındaydı.
Dışarıda da yanımıza gelip iyi fiyatta puro sattığını söyleyenler de oluyordu. Rehberimiz dışarıdan puro almamamızın iyi olacağını, bir kutusu 30-40 CUC’a satılan puroların genelde muz yaprağından sarılmış sahte purolar olacağını söylediği için almadık. Ama son gün akşamı hediyelik puro almak istediğimizde yakında bir dükkan bulamayınca, dışarıdan birinin götürdüğü bir eve gittik. Söylediğine göre bu Raul'ün de desteklediği bir halk kooperatifinin ürünleriymiş (Ne kadar doğruysa). Bize astronomik fiyat çektiler hemen geriye döndük ve fiyatı yarıya düşürdüler ama buna rağmen çok yüksek bir fiyattı ve arkamıza bakmadan yürüyüp gittik.
Burada CHE resimli tişortlar da ilgi çekiyor ama kaliteleri oldukça düşük. Buna rağmen Trinidad'da gördüğüm sadece kalp üzerine denk gelen yerde küçük bir resmi bulunan CHE tişortlarından almak istedim ama Havana'nın hiçbir yerinde bulamadım bu tişorttan.
Çevre:
Küba'yı beklemediğim kadar temiz buldum. Sokaklar tertemizdi. İnsanlar yoksulluklarına, sabun gibi temizlik maddelerinin zor bulunmasına rağmen çok temizler. Orada bulunduğumuz süre içinde kötü kokan insana rastlamadım. Ülkemizde onca temizlik malzemesi varken kötü kokan insanları düşünmeden edemedim.
Gerçi çöp konteynerlerinin yanında çöp yığınlarını da gözlemledim. Rehberimizin anlattığına göre Çin'e yeni çöp arabaları sipariş edilmiş yakında bu görüntüler de ortadan kalkacakmış.
Pazarlık:
Genellikle hemen hemen bütün ülkelerde olduğu gibi burada da pazarlık var. Ancak pazarlıkta satan kişinin durumuna göre de değerlendirme yapmak gerekir diye düşünüyorum. Elindeki ufak birşeyi satmaya çalışan insan ile de çok pazarlık etmemekte fayda var, sonuçta derdi evine bir parça ekmek götürmek. Ama taksicilerle ve dükkanlarda pazarlık etmekte yarar var.
Tabii bu arada devlete ait olan işyerlerinde pazarlık şansınız yok, tek fiyat. Pazarlık etmeye kalkarsanız, hemen devlete ait olduğuna ilişkin belgeyi gösteriyorlar.
Ben uçakta gelirken klimanın yarattığı soğuk hava ve ilk gün sağanak yağış altında kalmam nedeniyle rahatsızlandım ve turumuzda bulunan doktor arkadaşlardan aldığım ilaç ile kendimi toparlayabildim. Küba'ya gelirken ilaçlarınızı almayı unutmayın hatta olasılıkları da düşünüp öyle ilaç bulundurun yanınızda.
Küba'da sivrisinek oldukça çok bulunmasına rağmen, orada bulunduğumuz tarih oranın kışına denk geldiği için, pek sivrisinek görmedik. Ama mutlaka sinek ilacı bulundurmak gerekiyor diğer dönemler için.
Bazı otellerin prizleri hala Amerikan tarzı, bazen sıkıntı yaşanabiliyor bu nedenle, bir adaptör getirmekte fayda var.
Şimdi sırada gezdiğimiz şehirler var.
KÜBA - BAŞKENT HAVANA , yazımı okumak için tıklayınız...
İYİ SEYAHATLER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder