PERU - CUSCO

Şubat 2014

Lima'da kahvaltımızın ardından, havaalanına transfer olup ve 2 saatlik uçuşla  Cusco'ya vardık. Uçaktan inince, nefes almakta da oldukça zorlanıyorduk. Başımız dönüyor ve denge sıkıntısı yaşıyorduk. Bir anda deniz seviyesinden 3500 metre yükseğe çıkınca ortama alışamayan vücudumuz bu reaksiyonları gösteriyordu. 


Havaalanından otobüs ile doğruca kalacağımız otelimize gittik. Otelde söylenen ilk şey, yükseklik nedeniyle oksijenin azlığını gidermek için, coca çayı içmemiz ve oksijen ihtiyacımız olursa mevcut oksijen tüplerinden yararlanmamız gerektiğiydi. 

Cuscoİnka Medeniyeti'nin başkenti sayılıyor. Burada Lima'nın aksine nüfusun çoğunluğu yerlilerden oluşuyor. Yolda yürürken, deniz seviyesinde bol oksijen almaya alışmış bir vücudumuz bu  yükseklikte zorluk çekiyor. Hafif eğimli Av. El Sol caddesinden şehrin merkezi olan Plaza de Armas'a doğru ilerlerken sık sık durup derin nefes alarak ilerlemek durumunda kalıyorduk.


Şimdi kenti keşfetme zamanıydı. Otelimizde çıkıp Plaza de Armas'a ilerlerken yolumuz üzerindeki ilk anıt, Güneş Tanrısı anıtı oldu.


Dar yollarda ilerlerken araçlardan çıkan egzost gazları nefes almayı iyice güçleştiriyordu. Dünyada egzost salınımı tartışılırken, ülkemiz dahil bir çok ülke bu konuda özen göstermeye çalışırken, burada müthiş bir egzost salınımı var. Oksijen azlığı araç motorlarında hava yakıt karışımının iyi yanmasına engel oluyor ve bu nedenle bütün araçların egsoztlarından adeta kömür yakıyor gibi duman çıkıyordu. 

Az oksijene alışmamız oldukça zor oldu. Sıkıntı yaratmaması için, az yemek, bol su tüketmek, alkollü içkilerde uzak durmak, coca çayı tüketmek ve gereğinde oksijen takviyesi yapmak gibi önlemler almak gerekiyordu. Ben bir kaç kez oksijen takviyesi alma ihtiyacı hissettim ve oksijen tüpünü kullandım. Ortama alışmak gerçekten bir hayli sıkıntılı oldu benim için.

Coricancha;

Kentin en önemli merkezi olan Plaza de Armas'a doğru yürüyorken, yolumuz üzerinde önemli bir tarihi eser olan Coricanha ile karşılaştık.


Coricancha, orijinal olarak İnti, yani güneş tapınağı ve İnka döneminin en önemli tapınağıymış. Güneş tanrısı İnti'ye adanmış, taban ve tavanı altın kaplamalıymış. Ancak şimdi bu tapınak yerinde sadece bir miktar kalıntısı bulunuyordu.

Kompleksin inşaatı 9. İnka hükümdarı Pachacutı Inca Yupanqui tarafından tamamlanmış. Efsaneye göre, tapınağın içinde tanrıya ibadetle ilgili altın eserlerin yanı sıra, mücevherlerle kaplı altın İnti heykeli de varmış. Heykel, İnti'yi Punchao (Gündüz ve Öğle Güneşi) adlı küçük bir çocuk olarak temsil edilmiş. Çocuğun başından ve omuzlarından güneş ışınları parlıyormuş.

Plaza de Armas;

Plaza de Armas meydanı, sömürge mimarisi binaları, İspanyol fatihlerinin şehirde yaptığı etkinin bir örneği olarak görülüyor. Bu, İnka İmparatorluğu'nun başkenti haline gelen İmparatorluk Şehri'ni geliştirmeye başlamak için seçilen başlangıç ​​noktasıymış.


Efsaneye göre, Manco Capac ve Mama Ocllo'nun İnka İmparatorluğu'nu oluşturmak için doğru yeri bulmak amacıyla kilometrelerce yol kat ettikten sonra buraya gelmişler. Manco Capac ve Mama Ocllo Cusco'ya vardıklarında, Plaza de Armas'ın bulunduğu yer bir bataklıkmış. Babaları İnti tarafından verilen altın çubuk burada batmış ve İnka İmparatorluğu'nun kurucuları, bunu bir işaret olarak kabul edip, başkentleri olacak bu kenti inşa etmeye başlamışlar.

Cusco'daki Plaza de Armas, Güney Amerika bölgesindeki İnkaların gücünü ve egemenliğini temsil ediyormuş, ancak İspanyolların gelişiyle birlikte, tüm bunlar değişmiş. Peru ve Amerika'nın çeşitli bölgelerinden gelen İspanyol fatihler, Cusco'da ve her şeyi harap etmişler. İnkaları yendikten sonra, meydandaki saraylara yerleşmişler. İnka’nın binalarını ve kalıntıları yıkmışlar, kendi sömürge konaklarını, katedrali ve diğer dini tapınakları yaratmışlar.

Cusco Katedrali;


Cusco'da koloniyal dönemden kalma çok sayıda katedral, bina benzeri yapılar bulunuyor. Bunlar genellikle iyi korunmuş ve bu nedenle turistik bir cazibe merkezi olmuş burası. Bu katedraller oldukça gösterişli. İçerisinde bulunan resim ve ikonlar, altın ve gümüş varaklarla bezenmiş. Gerçekten çok müthiş görüntüleri vardı. Bunlardan en önemlisi Cusco Katedrali ve ön cephesi şehrin büyük meydanı Plaza De Armas'a bakıyordu. Katedrallerde fotoğraf çekme yasağı bulunduğundan, bunları fotoğraflama şansımız olmadı. Ancak dışarıdan fotoğraflayabildik bu gösterişli tapınakları.
Katedralin inşaatı 1559'da başlamış ve 1654 yılına kadar sürmüş. Burası Bakire'nin Göğe Kabulü Katedral Bazilikası olarak da biliniyor. Büyük arkeolojik kalıntılar, eserler ve heykellerin bulunduğu katedral, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor.

Şehrin yukarısındaki tepelerde bulunan yakındaki Sacsayhuaman kalesinden kutsal taşları alan İspanyollar, İnka halklarını katedrali inşa etmeye zorlanmış. Bir İnka tapınağının bulunduğu bu alana katedral yaparak, İnka dinini bölgeden yok etmeyi ve halka  Katolikliği kabul ettirmeyi amaçlamışlar ve zorla kabul ettirmişler.
Katedralin önünde oğlakları kucaklarında bebek gibi taşıyan bu ulusal giysili Perulu kızlar ile fotoğraf çekildim ve tabii ki bunun da bir bedeli vardı. Hayatlarını devam ettirmek için, para kazanmaya ihtiyaçları var ve onlar da bu yolu bulmuşlar.


Meydanın çevresinde barlar, restoranlar, turistik eşya satan dükkanlarla çevrilmiş. Ortadaki parkta otururken, ellerinde bir şeyler satmaya çalışan çocuklar tarafından sürekli taciz edildik. Ne yapsınlar, hani bir şeyler satın alarak yardımcı olmaya çalıştık ama nereye kadar.


Cusco'da turist otobüsü ile de kenti dolaştık. Gerçi kentin sadece merkezi turistik bir alan, dolayısıyla bu tur pek de uzun sürmedi ve hatta gereksizdi diyebilirim.

Jesus Maria Katedrali;


Yine aynı Plaza de Armas meydanında bulunan, Jesus Maria Katedrali de oldukça ihtişamlı bir katedral. Cusco Katedrali ve Bakire Göğe Kabul Katedrali Bazilikası olarak da biliniyor. Burası Cusco Roma katolik Başpiskaposluğunun ana kilisesi. Binanın tümü 1560-1654 yılları arasında inşa edilmiş.

Peru'da zengin altın, gümüş ve bakır madenleri bulunuyor. Bu yüzden emperyalist ülkelerin iştahını kabartmış Peru. Halk çok fakir olmasına karşın, katedrallerdeki ihtişam çok büyük bir tezat teşkil ediyor. İnsanları kutsallıkla kandırıp köle yapmışlar ve din adamları da şaşaa içinde yaşıyorlar tabii ki.

Calle Loreto;


İnka imparatorluğunda bu cadde Amaru Kancha olarak biliniyormuş. Bugün, Jesuit Juan Ruiz tarafından inşa edilen Loreto Meryem Ana'nın şapeline yakınlığı nedeniyle Calle Loreto olarak adlandırılıyor. Bu cadde Cusco'daki en güzel caddeydi diyebilirim.

Precolombino Müzesi;


Yine meydana yakın Precolombino Müzesi'nde İnkalar dönemine ait inşaat tekniklerini de sergilenmiş. Müzenin mimarisi de gerçekten harikaydı.

Museo de Arte Precolombino, Arkeolojik eserler sergileniyor ve Kolomb öncesi Peru'nun tüm bölgelerinden getirilen Kolomb öncesi sanat eserlerine ev sahipliği yapıyordu.


Sacsayhuaman;


Ertesi gün sabah kahvaltımızı takiben, otelimizden rehber eşliğinde Sacsayhuaman harabelerine gittik. Sacsayhuaman, Peru'nun Cusco şehrinin hemen yakın çevresinde bulunan İnka kalesi harabeleri. Şehir merkezinin yaklaşık 3 km dışında bulunuyor. Kale, şehri dış tehlikelerden korumak amacıyla inşa edilmiş. İspanyolların istilasında yüzlerce savaşçı kendisini bu duvarlarda tahkim etmiş.

Aziz İsa heykeli ;



Sacsayhuaman'dan sonra yolumuz yakındaki Aziz İsa Heykeli'neydi. Burası Rio de Jenairo'daki İsa heykeline benziyordu. Sevgili İsa ile de poz vermeyi ihmal etmedim tabii ki, İsa'nın kanatları altında güvendeyim. :)

Bu tepeden kenti panaromik olarak görmek oldukça keyifliydi. 



Akşam olunca geleneksel bir yerli gecesi yaşamak istedik. Otelimizin yakınındaki bir restorana gittik. Restoranda rengarenk geleneksel giysileri ve müzikleriyle yerliler çok ilginçtiler. Bazı bildiğimiz latin müziklerini yapmalarını da istedik, onlar da isteklerimiz olan şarkıları çalıp söyleyerek bizi mutlu ettiler. 


Onların müzikleri ve tavuk suyu çorba eşliğinde gecemizi tamamladık. Daha önce yazdığım gibi, az ve ağır olmayan yemek tüketmek gerekiyordu, bu nedenle 3 gün tavuk suyu çorbaya devam ettik. Fotoğrafa bakıp da benim elimdeki  yerlilere özgü enstrümanı çaldığımı zannetmeyin, sadece poz verdim.

Yarın sabah yolumuz dünyaca ünlü ve gezginlerin hayal noktası, MACHU PİCCHU'ya








İYİ SEYAHATLER


Hiç yorum yok: