SIRBİSTAN - BELGRAD (A.ŞAHİN SARIZEYBEK)

HAZİRAN - 2019


Sırbistan’da iki şehri gezme şansımız oldu. Birincisi başkent Belgrad, ikincisi ise Sırbistan’ın ikinci büyük şehri Novi Sad. Belgrad için 3 gece, Novi Sad için 2 gece konaklama planladım. 


Belgrad “Beyaz şehir” olarak bilinir ve Sırbistan’ın başkentidir. Tarihi boyunca savaşlara maruz kalsa da günümüze tarihi kültürünü bırakmış bir şehirdir. Belgrat’a giderken Pegasus, gelirken ise THY bileti aldım, çünkü ekonomik olarak böyle gerekiyordu. Bu kez, otel yerine “apartments” denilen kiralık daireleri tercih ettim. Bu siteden ulaşılabilir. ( https://www.airbnb.com.tr) Bu dairelerde mutfak, banyo, tuvalet bölümleri de olduğundan, gezinizi oldukça ekonomik yapabilirsiniz. Haziran ayı son haftası olan yolculuğumuz İstanbul’dan yaklaşık 1,5 saat sürdü. Belgrad’da sadece bir hava alanı var ve çok büyük olmadığından hiçbir sorun yaşamıyorsunuz. Pasaport kontrolünden geçtikten sonra, dışarıya çıkıp toplu taşıma yapan otobüsü bekledik, yaklaşık 20 dk sonra otobüs geldi ve kişi başı 150 Sırbistan Dinarı ödedik. (1 TL 18 Dinar) yaklaşık 8TL. Odamız 15 durak uzaklıktaydı ve yaklaşık 40 dk sürdü. Durakta indik ve telefonumuzdaki yüklü olan ve GPS ile çalışan yol bulma programı ile kalacağımız yeri bulduk. O gün akşam olmuştu ve bir lokantada yemek yedik ve dinlendik. Ertesi sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra ilk rotamız Eski Şehir (Stari Grad) içinde bulunan Knez Mihailova Caddesine yöneldik. Burada Belgrad Cumhuriyet Meydanı (Trg Republike) ziyaret ettik. Alışılmış büyüklükte olmayan oldukça küçük bir meydan. 


Meydan küçük ama her bir yerinde hareket var. Sokak müzisyenleri çoğunlukta. Yol boyunca, müzisyenler, ressamlar, el sanatları, pantomim sanatçıları, görebilirsiniz. Burada, özellikle bayanlar çok bakımlı, uzun boylu ve güzel bir ırk olduğunu gözlemledim. Yolun sonu büyük bir parkın girişine getirdi bizi. Ve minyatürü bu olan resimde de görüldüğü gibi aslında içende bulunduğumuz alan bir kraliyet bölgesi yaşam yeriydi. Adı Kalemegdan 


Kalemedan

Burası ilk olarak M.Ö 3. YY da kurulmuş. Tabi ki değişik dönemlerde onarımlar olmuş. Yüksek yerlerinde Tuna ve Sara nehirlerinin muhteşem manzarasını izlemek olanaklı. Bu askeri yapının çevresinde, askeri müze, hayvanat bahçesi, sanat merkezi, şehir enstitüsü bulunuyor. Kalenin içinde ise Saat Kulesi, Büyük Cephanelik, Roma Kuyusu ve Nebojsa Kulesi yer almaktadır.


KALEMEGDAN Surları


Sur içinden Tuna nehri görünümü 

Bu bölgeyi gezmemiz yaklaşık yarım günümüzü aldı. Oldukça yorulmuştuk. Bir yerde oturup hem yemek yedik, hem de dinlendik. Bu yaklaşık bir buçuk saatimizi aldı. Burada bir meyve suyu şirketi, küçük kutular içindeki içecekler, görevli kızlar tarafından ücretsiz dağıtıldığını gördük ve bize de bol miktarda verdiler. Son kullanma tarihi yaklaştığından bunu yaptıklarını düşündük, ama bizim için hoş bir sürpriz oldu. Buradaki gezimizi sonlandırdıktan sonra yol üzerinde bir bina gördük ve ödünündeki yazı da Türk bayrağı dikkatimizi çekti. 






Altındaki açıklama da bir ilkokul olan binanın çatısı ve tüm iç mobilya giderleri Türk devleti tarafından karşılandığını anladık. Türkiye’nin onarımında katkısı olan ilk okul Böyle bir şeyle karşılaşmam bir Türk olarak beni yabancı konukların yanımda tabi ki gururlandırdı. 




Günün sonu geldi ve biz akşam yemeği için uygun bir lokanta aramaya başladık. Bu arada yemek fiyatları 600 ile 1200 Sırp dinarı arasında değişiyor. Yani 33 TL ile 70 TL arası. Tabi ki nerede ve ne yemek istediğinize bağlı. Ben Tuna balığı, yanında patates ve bira için 1200 Dinar ödemiştim. Birinci günü böyle tamamladıktan sonra 2.gün kahvaltıdan sonra istikametimiz Aziz Sava Katedrali oldu. Bu kilise, Belgrad'da bulunan bir Ortodoks kilisesidir. Aziz Sava'ya ithaf edilmiştir. Büyüklüğünden dolayı katedral diye anılır ama değildir. 




Aziz Sava dıştan görünüm 




Aziz Sava iç görünümü 


GARDOŠ KULESİ ;



GARDOŠ KULESİ Şehrin yeni diye anılan tarafında olduğundan Tuna nehrinden karşıya geçerek bu bölgeye ulaştık. Kule biraz tepe bir yerde olduğu için yaklaşık 20 dk. tırmandık, ama yorucu değildi, ulaşımı sanılandan daha kolay oldu bizim için. Millennium Kulesi veya Kula olarak da bilinen Gardoš Kulesi, Sibinjanin Janka, Sırbistan'ın Belgrad kenti olan Zemun'da bulunan bir anıt kuledir. Pannonian ovasındaki bin yıllık Macar yerleşimini kutlamak için 20 Ağustos 1896'da açıldı. Kulenin içinde dönerli merdiven var, yaklaşık 300 dinar ödeme yapıp içeriye giriliyor. En yukarıya çıktığınızda şehrin panoramik görüntüsü ve fotoğraf çekmek için güzel açıları mevcut.




Kuleden Panoramik görüntü 


 GARDOŠ KULESİ 

3. gün sabah kahvaltısından sonra hedefimiz Aziz Mark Kilisesini ziyaret etmek oluyor. Aziz Mark Kilisesi Belgrad'ın Tašmajdan Parkı'nda bulunan bir Sırp-Ortodoks kilisesi. Sırbistan Ulusal Meclisi'ne yakın bir konumda bulunan kilise Krstić kardeşler tarafından Bizans mimarisinin canlandırılması şeklinde tasarlanmış ve 1940'ta bitirilmiştir.

                                                              Aziz Mark Kilisesi ;



 Aziz Mark Kilisesi dış görünüm 


Aziz Mark Kilisesi iç görünüm 



 Aziz Mark Kilisesi genel görünüm. 

Daha sonra yolumuzun üzerinde Belgrat tarihi tren istasyonunu gördük. Buraya kadar gelmişken bir sonraki gün gideceğimiz Novi Sad için bilet alalım dedik. Ancak gişedeki görevli bayan Novi Sad için tren seferleri olmadığını belirtti ve bize garın hemen arkasında bulunan otobüs garajına gidip oradan otobüs bileti almamızı önerdi. Biz de tavsiye ye uyduk ve garaja gittik. Ertesi gün için Novi sad biletimizi saat 14:00 için aldık. Ertesi gün 13:00 de garaja geldik, karnımız da acıkmıştı. Burada bahçesi olan küçük fast food tipi yerler var ve biz bir tanesini seçtik ve karnımızı doyurduk. Garajda otobüslerin olduğu alana biletsiz kişileri almıyorlar. Etrafı kapalı bir alan. Dolayısı ile işi olmayan kişiler bu alanda gezemiyor aynı hava alanlarındaki gibi. Uygulama hoşuma gitti.



Belgrad tren Garı 

Şimdi yolumuz Novi Sad'a

İYİ SEYAHATLER




Hiç yorum yok: