ARNAVUTLUK - KRUJE (AKÇAHİSAR)

Temmuz 2014 - Ağustos 2018


Bugün önce yolumuz Kruja'ya daha sonra Berat'a doğru devam edeceğiz. Kruja'ya ikinci kez geliyorum. Daha ziyade Nurşen'in burayı görmesi için gezi planıma almıştım burasını.

 
Kruje, Tiran'ın kuzeyinde ve 20 km mesafede, yüksekten Adriyatik'e bakan şirin, küçük bir şehir. Şehir sırtını yüksek bir dağa yaslamış.  Önünde ise büyük bir ovası, çevresi sarp kayalıklardan oluşan bir kalesi ve kalenin içinde, Skanderbeg Müzesi, Gözetleme Kulesi ile Osmanlı mimarisiyle yapılmış bir kaç bina, Etnoğrafya Müzesi, Dolma Baba Bektaşi Tekkesi, Osmanlı Hamamı bulunuyor. 



Skanderbeg Müzesinde, Arnavutluk tarihi resim, yazı ve rölyeflerle anlatılıyor. İlirya döneminden itibaren başlayan bu süreç, Osmanlılara karşı verilen bağımsızlık mücadelesi ile devam ettirilmiş. Resimde İlirya Kraliçesi Teuta'nın heykeli ve o döneme ilişkin bir savaş canlandırılmış.



Kruja Skanderbeg önderliğinde, Arnavutların Osmanlıya karşı mücadelelerinin merkezi olmuş. Müzede, Arnavutların Osmanlı'ya  karşı verdiği mücadeleyi anlatan resim ve rölyeflerle, savaş süreci ve Osmanlıların ilerlemelerini gösteren haritalar yer alıyor. İlk gittiğimde resim çekmeme izin vermemişlerdi ama ikinci gidişimde herkes resim çekiyordu, demek ki görevlinin işgüzarlığıymış.



Osmanlılar burayı 1478 yılında 4. kuşatmadan sonra ele geçirebilmiş. Müzedeki belgeler, burada mücadelenin, savaşın  ne kadar büyük olduğunu çok güzel anlatıyor. 1906 da başlayan isyan hareketi, 1912 de Arnavutluk'un bağımsızlığıyla sonuçlanmış.

Müzeye giriş ücretli.


Kalenin içindeki diğer önemli bir mekan da, eski Esad Toptani Paşa'nın müze haline getirilmiş konağı. Bu konak şimdi Etnoğrafya müzesi olarak kullanılıyor.  Konağın odaları da o döneme ait eşyalarla düzenlenerek, o dönemin yaşamı canlandırılmış.






Un değirmeni, demircilik ile ilgili araç ve gereçler, zeytinyağı tesisi, dokuma tezgahı gibi tesisler bulunuyor. Ayrıca Bektaşi olan Esad Toptani Paşa'nın şarap ve rakı üretme düzenekleri de dikkati çekiyor. 

Müzeye giriş ücretli.



Kale içindeki Dolma Baba Bektaşi Tekkesi ve türbesini gezmeye geliyor sıra. Burada bir gönüllü bize bilgi veriyor. Ona göre Kruja'da yaşayanların hepsi Bektaşiymiş. Burada Hacı Mustafa Baba ve Derviş Hüseyin Dolma'ya ait türbeler bulunuyor. Bahçede bulunan zeytin ağacının da, Skanderbeg tarafından dikilmiş olduğunu anlatıyor bize.


Yine bu tekkeye yakın mesafede bir Osmanlı hamamı bulunuyor. Bizim orada bulunduğumuzda kapalı olduğu için içine giremiyor ve sadece dışarıdan fotoğraflıyoruz.


Kale içindeki gezimizi tamamlayarak, içinden geçip kaleye geldiğimiz Eski Osmanlı Çarşısı'nı dolaşmaya başlıyoruz. Turistik bir yer olması nedeniyle oldukça çok sayıda restoran, kafe ve turistik eşya satan dükkanlar var. Buradan hatıra eşyalar almak mümkün, özellikle ev yapımı şarap ve rakıları denemeye değer. 


Kruja'ya  ilk geldiğimde yol üzerinde turistik eşya satan birinden üzerinde Enver Hoca resmi bulunan bir fincan satın almak istemiştim. Bana niye o fincanı almak istediğimi sordu ben de Enver Hoca'yı sevdiğimi söyledim. O da bana birisini göstererek, Arnavutlukta  onu seven sadece bu adam kaldı dedi adamı ve çağırarak tanıştırdı. Biraz Enver Hoca muhabbeti yaptık. Arnavutluk gezilerimde Enver Hoca'yı sevene pek rastlamadım doğrusu.


Yine şehrin önemli bir yerinde Skanderbeg'in at üzerindeki heykeli yer alıyor.


Sıra Sarı Saltuk Türbesin'de. Aracımızla sarp kayalık nedeniyle zor koşullarda yapıldığı belli olan dar ve süreki virajlı yoldan Kruja Dağına çıkıyoruz. Yükseldikçe de hava da soğuyor tabii ki. Tepeye vardığımızda gerçekten harika bir Kruja şehri ve ovası manzarasıyla karşılaşıyoruz. O gün havanın kapalı ve yağışlı olması, bu manzaranın daha güzel görülmesine engel teşkil ediyordu.





Bu doyumsuz manzarayı izledikten sonra, merdivenlerden inerek Sarı Saltuk Türbesine varıyoruz. Burası kayalık ve dar bir mekan ama Bektaşilerce kutsal sayıldığından çok sayıda Bektaşi buraya ziyarete geliyor ve bir de bizim gibi turistler. 




Bu bölge aslında Arnavutluk'un önemli milli parklarından biri. Buraya piknik yapmak için de gelmiş çok sayıda insan var. Hatta burada güzel bir restoran da bulunuyor.

Artık buradaki gezimizi tamamlamalıyız çünkü bugünkü hedefimiz Berat şehri. 


Arnavutluk seyahatimin BERAT bölümünü okumak için tıklayınız..                  
                                                              
                                                                   
İYİ SEYAHATLER

Hiç yorum yok: