KOSOVA - PRİZREN


PRİZREN:

Sabah kalkıp Prizren’e doğru yola çıkıyoruz. 4 saat boyunca ormanlar, kasabalar, köyler içinden geçiyoruz. Dedemin doğduğu köyü, Nerodime’yi uzaktan gösteriyorum eşime! Bu arada neredeyse her köyde “UÇK” anıt mezarlıkları var. Saygılarımızı sunup yanlarından geçiyoruz. Prizren’de otobüsten inince şehrin ünlü Taş Köprü’süne doğru 10 dakika kadar yürüyoruz. Şansımıza(!) hava tüm gün yağmurlu; ancak bu bizi durduramıyor tabi ☺ Kosova’da yaşayan akrabalarımız bizi almaya geliyor ve onlarla buluştuğumuz gibi Taş Köprü’de fotoğraf çektiriyoruz. Prizren’in doğal güzelliği şahane. Arnavut kaldırımları, hemen yanındaki orman ve dağın güzelliği; her şey çok güzel! Şehir merkezinde, nehrin kıyısında sıralı bar ve kafelerde gün boyu gençleri görmek mümkün. Biz de XL isimli bir kafeye oturuyor ve bu seyahatimizde sudan daha çok tükettiğimiz Macchiato’larımızı içiyoruz. Belirtmeden geçemeyeceğim; Prizren’de hemen hemen herkes Türkçe konuşuyor, her seferinde şaşırıyorum buna! 


Biraz soluklandıktan sonra, şehir merkezinden ayrılıp akrabalarımın yaşadığı “Korija” köyüne geçiyoruz. Orada yemek yiyip bol bol sohbet ediyoruz. Bu arada bizi gezdiren genç çift ve kardeşleri Türkçe/İngilizce-Arnavutça iletişimimizi sağlıyor. Onlar olmasa anne ve babaları ile iletişim kuramazdık çünkü Prizren’in aksine köylerdekiler Türkçe bilmiyor. Gece, şehirde yine macchiatolarımızı içerek gelin verdiğimiz başka bir köye yatmaya gidiyoruz. Kosova hakkındaki izlenimim; 8 yıl öncesine göre Kosova çok gelişmiş. Mermi izlerini artık evlerin duvarlarında görmek pek mümkün değil. Yeni evler, yollar yapılmış, fakat insanlar hala çok fakir. Burada fabrikalar kurulmalı, üretim olmalı ama siyasi istikrar yokken bu gelişmeleri beklemek gerçekten zor. Kosova’yı tanımayan bir çok ülke olması ve 4 aydır bir türlü anlaşmaya varılarak hükümetin kurulamaması da Kosova’nın gelişimini etkileyen faktörlerden ne yazık ki…

Sabah erkenden 5:30 otobüsüyle iki buçuk saatte Tiran-Rinas Havalimanı’na geçiyoruz (kişi başı 10 Euro). Uçağa binip o tatlı yorgunlukla İstanbul’a geri dönüyoruz ☹

Doğanın güzelliği, bitki örtüsü ve tabii ki temiz hava gerçekten bu turda en çok etkilendiğimiz şeylerdi. Üsküp’teki gelişim bence görmeye değer. İkinci bir Viyana yaratmaya çalışmışlar resmen. Kosova belki: 1 gün Priştine, 1 gün Ferizaj ve Prizren şeklinde 2 gün gezilebilir. Ucuz ve vizesiz bir gezi isteyenler için önerebilirim!

DİKKAT !!!
  
- Vize yok
- Ülkeler arası otobüsler için iyi bir site var. Varış saatleri maksimum 15 dakika oynadı: http://www.balkanviator.com
- Cafelerde, otellerde Wi-Fi sorunu yok
- Fiyatlar oldukça iyi (Barlarda 50lik bira 3 TL!)
- Yaz sezonu için öneririm
- Araba kiralama opsiyonunu düşünülebilirsiniz (sınır geçişleri sorun olmuyor)


İYİ SEYAHATLER

Hiç yorum yok: