Eylül 2016
Patan, Kathmandu'ya bitişik bir yerleşim. O kadar yoğun ve karmaşık trafiğe rağmen buraya kısa zamanda ulaşılabiliyordu. Burasının da bir Durbar Square'i var. Aslında meydana çok fazla giriş yeri olmasına rağmen bir noktada gişe konulmuş ve oradan bilet alınıyor. Yabancılara boyunlarına asmaları için birer kart veriyorlar. Böylece kaçak girip girmediklerini kontrol edebiliyorlar. :) Buraya giriş ücreti 500 rupi.
Burası Malla hükümdarlıkları döneminden kalma saray, tapınaklar ve evlerden oluşuyor.
Durbar, Nepal dilinde saray anlamına geliyor. Bu meydan içinde de bir saray ve bir çok tapınak bulunuyor. Meydan girişine gelince hemen bir rehber yanaşıyor, yardımcı olabileceğini söylüyor. Daha önce rehber konusunda ağzım yanınca, bu kez rehberle pazarlık ettim ve 500 rupiye anlaştık.
Meydan turumuza başladık;
Yolumuzun üzerinde iki taş sütun üzerine konulmuş bir çan vardı. Bu çan ülkenin istilası edilme duyumu alınınca veya doğal afetler gibi durumlarda, çalınarak, ahalinin buraya toplanması sağlanıyormuş.
Yognarendra Malla heykelinin üzerinde bulunduğu taş sütun da depremde zarar görmüş ve şimdilerde İsveçlilerin katkısıyla restorasyon yapılıyordu.
Sırada Royal Palace var ancak girişe izin verilmiyor. Sarayın bir bölümü açık ve avlusuna girince ortada taştan yapılmış bir taht bulunuyor. Kral önemli günlerde buraya iniyor ve halk etrafında toplanıyormuş. Burada gösteriler, danslar yapılıyor ve bu arada sarayın kadınları da, tıpkı Osmanlıdaki gibi panjurlu pencerelerden, kimseye görünmeden bu törenleri izliyormuş. Resimde görüleceği gibi harika bir ahşap işçiliği vardı.
Sıradaki tapınak, Krishna Mandir Temple. 1637 yılında Kral Siddhi Narasigh Malla tarafından yaptırılmış. Burası da depremden zarar gören tapınaklardan ve restorasyonu devam ediyordu. Dolayısıyla ancak dışarıdan fotoğrafını böyle çekebildim.
Bhimsen Temple, Kral Srini Malla döneminde 1680 yılında inşa edilmiş. Üç altın penceresiyle ünlü olan bu tapınağa yabancılar giremiyor.
Bhaskerdev Samskarita Hiranyabarna Mahavihara Tapınağı, Altın Tapınak olarak da anılan bu tapınak, bir Budist tapınağı. Tapınak oldukça gösterişliydi. Bu tapınakta yapılan bir ayini izledim, rehberim beni yere oturtarak, gözlerimi kapamamı ve ellerimi onlar gibi birleştirerek ayini dinlememi ve ruhen rahatlayacağımı söyledi. Ben de dediklerini yaptım, ama pek bir şey farketmedi bende..)) fotoğrafta rehberimle...
Burada ayini yöneten iki Monk ve bir kaç kadın hep birlikte ilahiye benzer bir şey söylüyorlardı. Monklardan birisinin önünde bağış sepeti (kırmızı renkli) bulunuyordu. Rehberim, bu sepete bağış atmamı ve ne kadar çok bağışta bulunursam bana çok daha fazlasının geri döneceğini söyledi. Yani her şey "sadece duygusal". Bir miktar bağışta bulunarak oradan ayrıldım.
Nepal'e giderken arkadaşlarıma Budist olarak geri döneceğimi söylemiştim ama gördüm ki her dinde olduğu gibi (gerçi Budizm bir din değil felsefe), din adamlarının ibadeti sadece çıkar için yaptıklarını gördüm ve Budist olmaktan da vazgeçtim.
Patan Dhoka, burası eski şehrin giriş kapısı olarak kullanılıyormuş
Rehberim beni ısrarla BBC de yayına çıkmış olduğunu söylediği bir metal ustasının dükkanına götürdü. Beni bir yere oturtular ve el işi prinçten yapılmış olduğunu söyledikleri bir tası usta kafama geçirdi. Sonra tasın etrafında ahşaptan bir tokmağı gezdirdi. Meydana gelen ses bütün vücudu tarayarak parmak uçlarıma kadar geldi. Usta bunun fiziki bir olay olduğunu ve insanı rahatlattığını anlattı. Tabii ki sonunda bunu bana satmak amacı ama o ağırlıkta bir şeyi yanımda taşımamın zor olduğunu söyledim, teşekkür edip dükkandan çıktım. Burada bunun çeşitli boyda olanları da satılıyordu.
Rehber bu kez kendisinin de öğrencisi olduğunu söylediği bir çizim atölyesine götürdü. Bu atölyelerde Mandala resimleri yapılıyordu. Oradaki satıcı bana bunun ne anlama geldiğini anlattı. Mandala Budizm ve Hinduizm de evreni simgeliyormuş. İnsanın yaşamından ölümüne kadar geçen dönemini anlatıyormuş. Tabii onun da amacı bunlardan en az birini satmak ama dağ yürüyüşüm olduğunu söyleyip almadım. Tabii ki satın almamam rehberin komisyon alamadığı için hoşuna gitmedi.
Bhaktapur yazımı okumak için tıklayınız...
İYİ SEYAHATLER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder