TANZANYA SAFARİ - LAKE MANYARA

Kasım 2015
  

Ngorongo yazımda yaşadığım rahatsızlığı anlatmıştım. Orada uykusuz geçen gecenin ardından, Panorama kampında iyi bir uyku çektim. Kahvaltıdan sonra kişisel eşyalarımızı araca yükleyip, (artık başka kamp olmadığı için çadır vs. yüklenmiyordu) yola çıktık.


Dün 3 kişi daha ekipten ayrılmış ve sadece 4 kişi  kalmıştık. Şoför - rehberimizle yola koyulduk, aşçımız da yoktu artık. Bugün yolumuz uzun değildi ve üstelik vakit de çoktu.

Burası da koruma altına alınmış bir vahşi yaşam cennetiydi. Serengeti ve diğer yerlerin aksine ormanlık bir bölgeydi ve ortasında bir göl bulunuyordu.


Amani yavaş yavaş arabayı sürüyordu. Lake Manyara'nın giriş kapısına geldik ve burada yine zaman alan işlemler vardı. Bence Türkiye’de olsa 2 dakika olacak işlemler burada 20 dakika sürdü. 


Aracımızın üstü açıktı ve yine vahşi hayvanları gözlüyorduk. Ama artık eksisi gibi heyecanımız kalmamıştı doğrusu. 

Yolda çok sayıda Babun maymunları gördük. Fotoğraflarını çekiyorduk ama bu artık çok sıradan bir iş haline gelmişti. İlk günlerdeki heyecanım artık kalmamıştı. İlerledikçe yine daha önce gördüğümüz bazı cins hayvanları bir kısmını tekrar görüyorduk. Safari artık çok sıradan ve sıkıcı hale gelmişti.


Bu fotoğraf az daha sansürlü olacaktı ama yakalayamadım. :)


Yollarda Babunlar dolaşıyordu ve bize umursamazca bakıyorlardı.


Burasının özelliği Hipopotam bölgesi olmasıydı. Gölde zaman zaman su azalıyormuş ama tamamen kurumuyormuş. Hipopotamların, yaşam alanları içinde su olması gerekiyor.

Burada hayvan popülasyonu daha çok yırtıcı olmayanlar. ZürefaZebraAntilopGeyik ve çeşitli sürüngenler ile çok sayıda kuşun yaşadığı bir bölgeydi burası.





Ormanda çeşitli kuşlar ve sürüngenler de yaşıyordu. Yolda  bir böcek yuvasının başında bir büyük sürüngen de gördük. Yuvalarından çıkan böcekleri afiyetle yiyordu, fotoğrafını ve videosunu çektim.


Bu da bir karınca yuvasıydı.


Öğle yemeği molasını buradaki bir piknik alanında yaptık. Yine daha önce bahsettiğim kumanyalar vardı menüde. Artık kimsede merak da kalmamıştı doğrusu. Gözümüz artık dönüş yolundaydı. Yolda gördüğümüz hayvanlar için yerimizden bile kalkmaz olmuştuk.

Buraya safariye gelecek olanlara tavsiyem Lake Manyara'yı devreden çıkarmalarıdır. 4 gün 3 gece safari için yeterli bir süre.

Safarimizi tamamlamıştık ve artık Arusha’ya dönme vaktiydi. Nihayet toprak yoldan çıkarak asfalt yola ulaştık ve artık böbrek taşı düşürmemiz de sona ermişti.

Burada yaşamak Tanzanyalılar için normal olabilir ama geçtiğimiz yerleşimler gerçekten çok kötüydü. Yakıt almak için duruduğumuz bir yerleşimde, ellerinde satmak için bir şeyler bulunan satıcılar üşüşüyorlardı aracın etrafına. Birisi bana ısrarcı davranınca kıramadım ve 5 adet kolye aldım ama bunları hediye edeceklerimden takan olur mu bilemem.


Dönüş yolu uzun geldi sanki bu defa. Diğer ekip arkadaşlarıyla vedalaşarak ayrıldık. Arusha’ya dönüşte otele varır varmaz kendimi banyoya attım. O toz toprağa rağmen duş alamadan geçen 2. gün olmuştu bugün. Duş harika geldi ve sonrasında kendime geldim.

Akşam yemeğini daha önce yazdığım Arusha yazımda bahsettiğim pub da yemeğe karar vermiştim. Giyinip doğruca oraya gittim. Çeşitli etlerin ızgarasının yapıldığı bir yer ama adı pub. Sipariş almaya gelen kadın garsona derdimi anlatamayınca, doğruca mutfağa gidip ne istediğimi gösterdim. Bu bir oğlak butuydu. Güzelce kızarmış olan but ve yanında kızarmış patates, Kilimanjaro birası ve Tanzanya müziği eşliğinde keyifle yiyip, içtim. Bu benim için, günlerdir yediğim en güzel yemek olmuştu. Ortam da oldukça karanlıktı ve ancak bu kadar fotoğraflayabildim.


Arusha yazımda da yazmıştım. Yemek öncesi birisi elinde ibrik, sabun ve leğenle geliyor eller yıkanıyor. Sonra siparişler elle yeniliyor. Yemek bitiminde aynı şekilde elleriniz yıkanıyor. Ama su öyle sıcaktı ki ellerim adeta yandı doğrusu.

Artık otele dönüp uyumak ve yeni bir programa başlamak için dinlenmeliydim.


Tanzanya seyahatimizin son bölümü ZANZİBAR ADASI yazımı okumak için tıklayınız...


                                                     İYİ SEYAHATLER



Hiç yorum yok: